Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de ortalama yaşam süresi erkeklerde 75, kadınlarda 81 dir. Yaşam süresinin uzamasıyla birlikte osteoporoz yani kemik erimesi sorunu yaşayan insan sayısı artmaktadır. Sessizce yavaş yavaş kemiklerde ilerleyen kemik yoğunluğunda kayıp yani osteoporoz, kırık, hareketsizlik, anksiyete, depresyon gibi sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle osteoporozu önleme, erken tanı ve tedavi planı ile kırık riski azaltılmalıdır.
Osteoporoz (kemik erimesi) Nedir?
Kemik erimesi (osteoporoz), vücudumuzdaki tüm kemikleri etkileyen, kemiklerin sertliklerinin azalarak, kırılabilir hale gelmesine neden olan bir hastalıktır. Süngerimsi (gözenekli) kemik anlamına gelen osteoporoz en sık görülen kemik hastalığı olup, hastaların %80 inin kadın olması nedeniyle biz kadın doğum hekimlerini de ilgilendirmektedir. 50 yaşından sonra, menopozdaki kadınlarda meme kanseri riski %2.8 olduğu gibi, kalça kırığı riski de %2.8 dir.Tedavi edilmeyen osteoporoz, ağrı, kırıkve postür (bir kişinin otururken veya ayakta dururken vücudunun duruş şeklini) bozukluklarına yol açabilir.
Osteoporoz (kemik erimesi) Neden Olur?
Osteoporoz kemik yapısını oluşturan osteoblast hücrelerinin azalması ve / veya yemik yıkımına neden olan osteoklast hücrelerini artması nedeni ile olur. Bu duruma neden olan pek çok faktör vardır. Yaşlanma, menopoz, hareketsizlik, diabet, troid hastalıkları, kanserlerin kemik metaztazları, radyoterapi, ilaçlar ( kortizon, epilepsi ilaçları, heparin yani kan sulandırıcılar), paratroid bezinin fazla çalışması, kemoterapi, sindirim sistemi hastalıkları, kollojen sentezini bozan bazı hastalıklar, estrojen sentezinin az olmasına neden olan hipogonadizm, menopoz, prolaktin hormon yüksekliği, böbrek hastalıları kemik erimesine neden olmaktadır.
Kemik Erimesi Kimleri Etkiler? Risk Faktörleri Nelerdir?
- Kadın olmak ((kemik dokusu kadınlarda erkeklerden daha azdır)
- Genetik yapı
- Irk: Beyaz ve Asyalılarda daha sık görülür
- Aşırı alkol ve kafein tüketimi: Bağırsaktan kalsiyum emilimini azaltır, kötü beslenmeye neden olur
- Sigara içimi
- Bazı ilaçların kullanılması: Kortizon, troid, kan sulandırıcı ve epilepsi ilaçları
- Estrojen hormonu yetersizliği: Erken menopoz, menopoz, estrojen hormon eksikliğine neden olan gonadal hastalıklar. Menopozdan sonraki ilk 5-7 yıl içinde kemik kaybı görülmeye başlar. Bu nedenle hormon tedavisinin hemen menopoz başlangıcında verilmesi anlamlıdır.
- Bazı hastalıklar: Karaciğer, böbrek, sindirim sistemi hastalıkları, bazı hormonal ve romatolojik hastalıklar, kanser ve kanser tedavisi
- Hareketsiz yaşam
- Zayıf ince yapıda olmak
- Aşırı tuz ve protein alımı
- Güneş ışığının yetersiz olması
Osteoporoz (kemik erimesi) Belirtileri Nelerdir?
Çoğunlukla hiçbir belirti vermez, şikayete neden olmaz.Çoğu kadın kemik erimesi olduğunun farkında değildir. Genellikle menopoz nedeni ile başvurduklarında yapılan tetkikler esnasında fark edilir.
Çok ilerlediğinde, ileri yaşlarda bazı belirtiler verir.
- Sırt ağrısı
- Boy kısalması
- Öne eğik ve kambur duruş
- Boyun, bel ağrısı
- Omurga, el bileği , kalça kemiğinde kırılmalar
- Çok ilerlemiş vakalarda kemiklerde hassasiyet
Osteoporoz (kemik erimesi) Nasıl Teşhis Edilir?
Biz kadın doğum doktorları en çok menopoz döneminde yaşanan osteoporozu takip etmekteyiz. Hipogonotrapik hipogonadizm, hiperprolaktinemi de bizim branşımızı ilgilendiren hastalıklardır. Fizik muayene yapılmalı, ayrıntılı hikaye (geçirilmiş yada mevcut diğer hastalıklar, ilaç kullanımı, yaşam ve beslenme tarzı, sigara içimi,) alınmalıdır.
Menopoza giren kadınlarda veya diğer risk faktörü olan hastalarda, dual enerji X ray absorptiometri (DEXA) taraması ile rahatlıkla tanı konulur. Ancak osteoporoza neden olabilen diğer hastalıkları gözden kaçırmamak için tam kan sayımı, karaciğer-böbrek fonsiyon testleri, alkalen fosfataz, troid hormonu, kan şekeri, sedmentasyon, prolaktin düzeyi mutlaka incelenmelidir. Direkt grafiler tanı için yetersizdir, Bir DEXA taraması 30 dakikada tamamlanır, ağrısızdır, direkt göğüs röntgeninin onda biri kadar radyasyona maruz bırakır. Sonuçlar, 30 yaşındaki bir insanın sonuçları ile kıyaslanarak rapor edilir. Bu T skoru olarak adlandırılır ve kırık riski, tahmin edilir. Düşük T skoru kemiklerin kırılganlığının fazla olduğunu gösterir.
T skoru -1.0 ile -2.5 arası: Osteopeni, zayıf kemik
T skoru -2.5 dan daha düşük değerler: Osteoporoz, kemik erimesi
Z skoru kendi yaş grubundan sapmaları gösterir.
Risk faktörü olmayan kadınlara, menopoza girdikten 3-5 yıl sonra DEXA ile kemik tarama yapılmalıdır. Sonuçlar normalse 65 yaşa kadar tekrar yapılmasına gerek yoktur.
Kemik Erimesi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kemik erimesi tedavisinden ziyade korunmak çok önemlidir. Kemik erimesi tedavisinde normale dönme söz konusu olmayıp ilerlemenin durdurulması amaçlanır. Tedavi edilmez ise ilerleyicidir ve kırık riski artmaktadır.
Kemik erimesi tedavisi ilaçlar ve destekleyici tedavilerin birleşmesinden oluşmaktadır. Menopoz öncesi ve menopoz döneminde hormon tedavisi menopoza bağlı kemik erimesini önleyen ve yavaşlatan en önemli tedavidir. Estrojen hormon tedavisi dışında alendronat, residronate, stronsiyum, raloksifen, kalsitonin, parathormon gibi ilaçlar kemik erimesi tedavisinde kullanılmaktadır. İlaçlara ek olarak kalsiyum, magnezyum ve D vitamini içeren takviyeler ihmal edilmemelidir. Osteoporaza bağlı olarak çökme yada kırık meydana gelirse tedavi cerrahidir.
Kemik Erimesi Tedavisinin İzlenmesi
Kemik erimesi tedavisinde tedaviye yanıt kemik mineral yoğunluğu ölçümleri ile değerlendirilir. Kemik mineral yoğunluğu ölçümleri yılda bir kez tekrarlanmalıdır. Kemik kaybı stabil ise veya tedaviyi tamamlamış hastalarda DEXA ile takip aralıkları uzatılabilir.
Kemik Erimesi Hangi Bölgelerde Olur?
Kadınlarda kemik erimesi menopozda başlayarak yaşla beraber ilerlemektedir. 50 yaş sonrası kadınlarda yaşam boyu kırık görülme riski %40 dan fazladır. Kemik erimesi en çok vertebra (omurga), el bileği ve kalçada olmakta ve en çok kırıklar bu bölgelerde meydana gelmektedir.
Kemik Erimesi Kaç Yaşında Başlar?
Sağlıklı bireylerde 30 yaş kemik yapısının ve kütlesinin en güçlü olduğu yaştır. 40 yaş sonrasında kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar ve menopozdan sonra östrojen (kadınlık hormonu) seviyesindeki azalma nedeniyle kadınlarda kemik kaybı hızlanır. Menopoz sonraki 5-10 yıl, kemik yıkımı, yapımından daha hızlı olduğundan dolayı kadınlar kemik kütlesinin üçte birini kaybederler.
Osteoporoz (kemik erimesi) Hastalığını Önlemek Mümkün mü?
Sağlıklı beslenme, sigara ve alkolden kaçınma ve fiziksel aktivite kemik erimesini tam önleyemese de yavaşlatmayı sağlar. Bağırsak sağlığını korumak ve tuz alımını azaltmak önemlidir. Kemik erimesine neden olan hastalıkların etkin tedavisi, menopoz ve menopoz öncesi hormon alımı kemik erimesini önlemekte, yavaşlatmaktadır.
Menopozda Neden Kemik Erimesi Görülür?
Menopoz yumurtalıkların estrojen üretmemesi ve adet kanamasının kesilmesi ile seyreden bir süreçtir. Estrojen hormonu kemik yıkımını azaltan bir hormondur. Ayrıca estrojen, bağırsaklarda kalsiyum emilimini ve D vitamininin aktif formu olan 1.25 dihidroksivitamin D’yi arttırmakta, böbreklerden kalsiyum atılımını azaltmakta ve kemik yapımını sağlayan hücrelerin yaşam sürelerini uzatmaktadır. Estrojen hormonunun azalmasıyla bu etkilerin ortadan kalkması kemik erimesine neden olur. Kemik erimesini önlemenin tek yolu menopozun başladığı zamanlarda eksik olan estrojen hormonunu yerine koymaktır.
Hormon replasman tedavisi ne kadar erken başlarsa kemik erimesini önleme etkisi o kadar güçlü olmaktadır. Kemik kaybının en hızlı olduğu dönem menopozdan sonra olan ilk 8 yıldır. Kemik kütlesinde kayıp hızı azalmakla beraber yıllar içinde devam etmektedir. Bu nedenle menopozun ilk zamanlarında başlayan hormon tedavisinin riski yoksa tedavinin 5 yıl devam etmesi önemlidir.
Kemik Erimesine İyi Gelen Egzersizler
Osteoporozda egzersiz ve fiziksel aktivitenin artırılması kemik kütlesindeki kaybı yavaşlatır, eklem esnekliğini ve sağlamlığını destekler, kas gücünü artırır, vücudun düzgün duruşunu sağlar, ruh sağlığına iyi gelir, kalp ve solunum sistemini olumlu etkiler, dengeyi geliştirerek düşmeleri önler.
Hem kemik sağlığının korunması ve hem de kemik erimesinin önlenmesi için düzenli egzersizler çok önemlidir. Kemiklere yük verme verme egzersizi olarak adlandırılan yürüyüş,tenis, ip atlama, koşu, dans etmek, merdiven çıkmak en iyi fiziksel aktivitelerdendir. Bunların yanı sıra germe, elastik egzerszi bantları kullanma, ağırlık kaldırma, ayakta ayak parmaklarının üzerinde yükselme ve denge egzersizleri kas kuvvetini artırır postürü düzenler. Egzersizlerin düzenli olarak haftada 3 gün 45-60 dakika süre ile yapılması olumlu katkı sağlamaktadır.
Kemik Erimesinde Beslenme
Kemik erimesinden korunmak İçin yeterince kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenme, gerekli ise takviye alma önerilir. Tereyağ, peynir, kaymak, süt, dondurma gibi günlük besinler ancak 600 mg kalsiyum alımını sağlarlar. Yaş ve cinsiyete göre günde 1000-1500 mg kalsium alınması tavsiye edilir. Bu ihtiyaç kalsiyum ve D vitamini içeren ilaçlarla tamamlanabilir. Brokoli, kara lahana, şalgam, yeşil yapraklı bitkiler iyi birer kalsiyum kaynağıdır. Süt ve süt ürünleri, balık özellikle somon, istiridye ve tahıllar ve güneş ışığı D vitamini kaynaklarıdır. Sigara, alkol alınmaması, kafein azaltılması önemlidir.
Kemik Erimesinde Ağrı Olur mu?
Kemik erimesi ilk zamanlarda ağrıya neden olmayan sinsice ilerleyen bir hastalıktır. Osteoporoz kişide kırık riski oluşturabilecek düzeyde kemik gücünde azalmaya neden olmaktadır. Kemik erimesi ilerledikçe kronik ağrıya neden olarak yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Osteoporozun erken dönemleri ağrısızdır. Osteoporozun her ne kadar kırıkla ağrılı hale geldiği düşünülmekteyse de kemikte olan iskemi yani dolaşım bozukluğu kırık olmadan ağrıya neden olmaktadır. Omurgayı oluşturan kemiklerde mikrokırıklar, yumuşak dokuda, kaslar ve bağlarda zedelenme ile ağrı şikayetleri başlamaktadır.
Uzun süre ayakta durmakla bel ve sırt ağrıları başlamakta, kamburluk artmakta ve boyda 3cm.den fazla kısalma olmaktadır. Bu belirtiler hastanın günlük işlerini yapmasını zorlaştırabilir. Bu durum ilerleyen dönemlerde kendini güvensiz hissetme, depresyon, işe yaramazlık duygusu gibi sorunları bereberinde getirmektedir.
İlerleyen dönemlerde çökme kırıkları, düşmeye bağlı kırıklar akut şiddetli ağrılara ve kalıcı sorunlara neden olmaktadır.
Kemiklerimin Gücünü Nasıl Artırabilirim?
- Menopoz sonrası kemik kütlesi ve kas gücünü korumak için egzersiz çok önemlidir. Egzersiz kemik ve kaslar yanında denge için de çok faydalıdır. Egzersizin kemik üzerindeki olumlu etkisini sağlamak için direnç egzersileri yapılmalıdır. Yetişkinlikte, menopozda kemik gücünü artırmak zor olsa da kemiklere yük bindiren egzersizlerininkemik mineral yoğunluğunda (KMY) yaklaşık% 1-2’lik artışlara yol açtığı gösterilmiştir.
- Yeterli kalsiyum, D vitamini, protein ve diğer sağlıklı
besinleri içeren dengeli bir beslenme kemik sağlığı için oldukça önemlidir. Sağlıklı beslenme çocukluktan itibaren temel sağlık için dikkate alınmalıdır. Zayıf bireylerde kemik erime riskinin yüksek olması nedeni ile ideal kilo korunmalıdır. Sigara, alkol, kafein tüketiminden kaçınılmalıdır.
- Ailede kemik erimesi hikayesi, kemik erimesine neden olan ilaç kullanımı, kemik erimesine neden olabilecek barsak, troid hastalıkları, erken menopoz durumlarında kemik kaybını önlemek için düzenli takipler, beslenme egzersiz ve gerekli takviyeler alınmalıdır. Risk föktörü yoksa menopozda hormon tedavileri etkilidir.
Düşme Eğilimi
Özellikle düşük kemik yoğunluğuna sahip kadınlarda kırıkların düşme nedeniyle olmaktadır. Osteoporozu olan bireylerin düşme için risk föktörleri açısından sorgulanmaları gerekir. Düşme riski olan osteoporozlu bireylerin yaşam alanları düzenlenmelidir. Koridorlar, merdivenler ve odalar iyi aydınlatılmalı, yerde ayağa takılacak nensneler uzaklaştırılmalı, küvet ve tuvalette tutamak yapılmalı, sık kullanılan malzemelere kolay erişim sağlanmalı, ayakkabılar topuksuz ve rahat olarak seçilmeli, sağlıklı görüş için göz kontrolleri ihmal edilmemelidir.