Annelik ve babalık sadece bir bebeği karşılamak, doğum coşkusunu yaşamak değil, ömür boyu alacağınız bir sorumluluk, hayatınızda yaşayacağınız en önemli  deneyimdir. Anne baba olmaya bilinçli bir şekilde karar verilmelidir.

Gebelik takibi doğum sürecinde bilinçlenen anne baba bu süreci genellikle keyifle geçirse de bu yolculukta bazen beklenmeyen, istenmeyen pürüzler olabilir.

Doğum bebeğin, anne rahminden ayrılarak anne kucağına gelişinin inanılmaz bir yolculuğudur. Bu yolculuğun zamanı net bilinemez. Bebeğin yola çıkma kararı kendine aittir ve çoğu kez yolculuk kendiliğinden başlar. Doğum ekibinde doktor ve ebe anne bebeğin bu yolculuğu sağlıkla sonuçlandırması için eşlik eder, yol gösterir. Doğum ekibinin tecrübesi, ön görüsü,  gerektiği zaman gereken müdahelenin yapılması  anne bebek sağlığı için önemlidir.

Yıllardır  sayısız doğuma eşlik eden ekibimizle Ankara’nın en donanımlı hastanelerinde siz güzel ailelerimizin doğumlarına eşlik ediyoruz.

Hamilelik Nedir?

Hamilelik erkeğin menisindeki spermle, kadının yumurtalıklarından atılan yumurtasının döllenmesi ile meydana gelen zigotun, kadının döl yatağına yerleşmesi, bölünerek büyüyen bebeğin, kadın bedeninde fizyolojik değişiklikleri meydana getirmesi olarak tanımlanan 37-40 haftaya kadar (doğum haftası) olan süreçtir.

Doğum Çeşitleri Nelerdir?

Vajinal yoldan olan normal doğum, karından cerrahi kesi ile olan sezaryen doğum doğumun 2 çeşidini oluşturur.

Normal Doğum Nedir?

Normal doğum rahim ağzının açılmasına neden olan ve giderek sıklaşarak şiddeti artan kasılmalarla beraber bebek ve eşinin rahim dışına atılması sürecidir.

Kaçıncı Haftada Doğum Şekli Belli Olur?

Doğum şekli çoğu kez doğum belirtileri başlayıp hastaneye yatış olduktan sonra belli olur. Baş gelişi olan bebekler, gebenin kemik pelvisi uygun ise,  kasılmalar yeterli ise, bebeğin inişi ve rahim ağzı açılması normal seyrinde  ise, bebeğin kalp atım hızı düşmüyorsa normal yani vajinal yoldan doğarlar. Bu işleyiş yolunda değilse sezaryene geçilir.

Bebekte büyüme gelişme geriliği varsa, bebeğin sıkıntıda olduğu tespit edilmişse, bebeğin eşi (plasenta) rahim ağzını kapatıyorsa, bebek doğum kanalına ayakları, poposu yada vücudunun diğer bölümleri ile girmişse, bebeğin doğum kilosunun 4000 gr dan fazla tahmin ediliyorsa doğum belirtileri başlamadan sezaryen kararı verilir.

Çoğu zaman şu haftada doğum şekli belli olur demek zordur. 30-32 haftada plasenta rahim ağzını kapatıyorsa bu gebe kesin olarak sezaryenle doğum yapar. 32 haftada bebek makat, ayak geliş olup 37-38 haftada başa dönerek normal doğum gerçekleşebilir. Takiple karar verilir.

Normal Doğum Kaçıncı Haftada Olur?

Doğumun 36 ile 41 haftasında olması normaldir. Genellikle doğumlar 38-40 haftalarda olur.36 haftadan önce olan doğumlar erken doğum, 40 haftayı geçen doğumlar gün aşımı olarak adlandırılır.

Doğumun Yaklaştığını Nasıl Anlarız?

Doğumun yaklaştığının en önemli bulgusu gebelik haftasıdır. 37 hafta sonrası gebelerin doğurma ihtimali artar. Bebeğin başının doğum kanalına baskı yapma hissi, daha rahat nefes alma, ara ara kasılma hisleri doğumun yaklaştığını gösterse de en önemli doğum yaklaştığını gösteren bulgu nişan gelmesidir. Rahim ağzı yumuşayıp açıldığında, rahim ağzında olan tıkaç, kanlı- sümüksü bir akıntı olarak iç çamaşırı kirletir. Çamaşırda kahverengi, kırmızı lekelenmeler olur.Nişan bozulması hemen hastaneye yatışı gerektirmez, ama doğumun yaklaştığını gösterir. Nişan bozulmasından kaç gün sonra doğum olacağı net bilinemese de %80 olasılıkla 3 gün içinde doğum başlar.

normal dogum nedir

Doğum Belirtileri Nelerdir?

Doğum yaklaştığında aileler, doğumun başladığını nasıl anlayacakları konusunda bilgilendirilmiş olmalıdır. Yoksa’ doğum başladığını anlamazsam bebeğime bir şey olur mu? hastaneye geç kalır mıyım?’ gibi sorularla huzursuz olurlar. Öncelikle şunu söyleyeyim ki doğumun başladığını anlarsınız. Anlamayan hiçbir kadın olamaz. Ya sizi huzursuz eden kasılmalar, ağrılar olacak yada bebeğin suyu gelerek alt tarafınız ıslanacaktır.

Doğumun başladığını gösteren iki belirti mevcuttur:

  1. Doğum sancıları olarak bilinen rahim kasılmaları: İlk kasılmalar kesinlikle dizilerde, filmlerde izlediğiniz gibi, size çığlık attıracak kadar şiddetli olmaz. 32-34 hafta sonrası gün içinde 1-2 kez kasılmalar ve ağrı hissedilmesi normaldir. Ritmik olmayan, dinlenmekle ve/veya duş almakla geçen bu ağrılar yalancı doğum ağrıları olarak bilinir. Gerçek doğum kasılmalarının en önemli özelliği ritmik gelmesi ve gittikçe hem sıklığının  hem şiddetinin artmasıdır. Gerçek doğum kasılmaları duş almakla, dinlenmekle geçmez, genellikle belden başlar, karın bölgesinde hissedilir. Kasılmalar 4-5 dakikada bir oluyor ve bu ritm 1 saattir tekrarlıyorsa doğumunuz başlamıştır, doktorunuza haber vermeli yada hastaneye gitmelisiniz.
  2. Doğumun başladığını gösteren diğer belirti su gelmesidir. Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı doğum sancıları ile veya sancı olmadan evde gelir. Bebeğin suyu çoğu kez idrar gibidir, berrak olarak tanımlanır. Bebek anne rahminde kaka yapmışsa suyun rengi bebeğin kakasından dolayı yeşil olabilir. Yeşil gelen su mekonyumlu amniyon sıvısı olarak tanımlanır. Su gelmesi beraberinde sancı olsun olmasın hastaneye yatış gerektirir. Suyun renginin yeşil olması bebeğin sıkıntıda olduğunu gösterir, oyalanmadan hastaneye ulaşılmalıdır.

Nişan gelmesi, nişan bozulması: Rahim ağzını kapatan sümüksü ve kanlı salgının  rahim ağzının yumuşayıp açılması ile vajinadan atılmasıdır. Kahverengi, kırmızı olabilir. Leke gibidir. Nişan kanlı değilse çoğu gebe fark etmez.

Nişan gelmesi doğumun yaklaştığını gösterir ama doğumun başladığını göstermez. Sancı ve su gelmesi eşlik etmiyorsa hastaneye yatış gerekmez. Çünkü nişan geldikten günler sonra doğum olabilir.

Doğum Sancısı Nasıl Olur? Doğum Sancısı Neye Benzer?

Doğum sancısı rahim kaslarının kasılmasıdır. Bu kasılma bel ağrısı, kasık ağrısı, karında sertleşme şeklinde olur. En önemli özelliği ritmik gelmesidir. Saatte bir kasılmaları gebe hissetmeyebilir ama 10-15 dakikada bir gelen sancılar artık hissedilir. Sancılar gittikçe sıklaşır ve şiddeti artar.

Adeti sancılı olan kadınlar bilir ki bir pıhtıyı atmak için rahim kasılması nasıl oluyor. Doğum sancıları kat kat artmış adet sancıları gibidir.

Doğumu Başlatan Nedir? 

Doğumu başlatan gerçek uyarıcı sistemin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bebeğin adrenal (böbrek üstü) bezi ile hipofiz bezinden salgılanan hormonların anneye etkisiyle doğumun başladığı düşünülmektedir.

Doğum Başladığı Nasıl Anlaşılır?

Doğum belirtileri olan gebe ebe yada doktor tarafından vajinal yoldan muayene edilir. Doğum sancıları rahim ağzında açılma ve silinmeye neden olmuşsa, yada su gelmişse doğum başladığına karar verilir. Muayenesi yapılan her gebede bebeğin iyilik hali NST (nonstres test) ile değerlendirilir.

Yalancı Doğum Sancısı Nedir?

Gebeliğin ilerleyen haftalarında kasık ağrısı, karın ağrısı, karında sertleşme şeklinde hissedilen ağrılardır. Şiddetli değildir, istirahatle, bol su içmekle ve duş almakla geçer.

Kasılmalar ritmik geliyor ve gittikçe sıklaşıyorsa, istirahat ve duş almakla rahatlamıyorsanız doğumunuz başlamış olabilir. Yalancı sancılar anne aydını doğuma hazırlarken bebeği de doğuma hazırlar.

Nst ve Çks Nedir?

NST elektronik bir monitor yardımı ile anne karnındaki bebeğin kalp atımlarının, hareketlerinin ve anne adayının rahim kasılmalarının incelendiği non stres testin baş harfleridir. Doğum öncesi ve doğum sırasında bebeğin iyilik hali NST ile takip edilir.

ÇKS çocuk kalp sesinin baş harfleridir. Çocuk kalp sesleri  NST  probu ile, el doppleri ile yada bir el aleti ile dinlenir.

Doğum Başlaması İçin Ne Yapabilirim?

Doğumu başlatan mekanizma tam olarak bilinemediğinden ne yazık ki sizin doğumunuzu başlatmanız mümkün değildir. Doğum suni sancı verilse de bazen başlatılamaz. Doğumu başlattığı kanıtlanmasa da doğumunu bekleyen gebelerin hareketli olması tavsiye edilir. Yürüyüş, squat, pilates, merdiven inip çıkma, cinsel ilişki, gebenin meme başını çıplak elle uyarma faydalıdır.

Doğumun Başlaması İçin Rahim Ağzı Kaç cm Açılmalı?

Doğumun başladığını gösteren belirtiler ritmik kasılmalar ve/veya su gelmesidir. Gerçek doğum kasılmaları, rahimin kasılması ile birlikte rahim ağzının açılma ve yumuşamasını sağlamalıdır. Rahim ağzında olan değişiklikler vajinal muayene ile anlaşılır ve hastaneye yatış kararı verilir. Rahim ağzının 4 cm veya daha fazla açılmış olması doğumun başladığını gösterir. Amniyon suyu geldiği halde rahim ağzında açılma yumuşama olmasa da hastaneye yatış gereklidir. Rahim ağzında doğal değişiklik ve açılma için bir süre beklenir, gerekli ise suni sancı ile doğum başlatılır.

Cinsel İlişki Doğumu Başlatır mı?

Cinsel ilişkinin doğumu başlattığı kesin olarak gösterilmemiştir. Menide bulunan prostaglandinlerin rahim ağzını yumuşatması ve kadının orgazm olması  oksitosin hormonu salgılanmasına etkili olabilir.

Çatı Muayenesi Nedir?

Doğum öncesi gebenin kemik pelvis yapısının vajinal muayene ile değerlendirilmesi çatı muayenesi olarak bilinir. Çatı muayenesi jinekolojik yada düz muayene masasında yapılır. Gebe gevşek olduğunda, doktoru da nazikçe parmaklarını yerleştirdiğinde kesinlikle ağrılı değildir. Doğum kanalını, girintili çıkıntılı leğen kemiği ve vajina oluşturur. Vajina bebeğin ilerlemesini engellemeyen oldukça esnek bir organdır. Leğen kemiği ise girintili çıkıntılı yapısı ile bazen bebeğin inişine ve baş rotasyonuna izin vermez. Leğen kemiği yapısı, rahim ağzı açıklığı, bebeğin başının doğum kanalına yerleşmesi çatı muayenesi ile anlaşılır. Çatı muayenesi sonrası kahverengi, kanlı akıntı, lekelenme olabilir.

Çatı muayenesi normal doğum hakkında fikir verir ancak doğumun normal olacağını garantilemez. Doğum öncesi yapılması şart da değildir. Doğum belirtileri başlayınca yapılan her vajinal muayene zaten çatı muayenesidir. Doğum eylemi süresince bebeğin doğum kanalında ilerleyişi, rahim ağzı açıklığı vajinal muayenelerle değerlendirilir.

 

Perine Masajı Nedir?

Doğumda yırtık ve kesi riskini azaltmak için perine bölgesine yapılan masajdır. Masaj gebeliğin son haftalarında doğum öncesi yapıldığı gibi doğum eylemi sırasında da yapılabilir. Perine masajı, vajinanın yan duvarlarına parmaklar yardımıyla kayganlaştırıcı yağlarla yapılır. Bu  amaçla üretilen doğum jelleri yada lavanta yağı, badem yağı, zeytinyağı gibi doğal yağlar kullanılır. Perine masajının bazı çalışmalarda epizyotomi ihtiyacını azalttığı gösterilmiş olsa da bazı çalışmalarda fark görülmemiştir. Doğum öncesi anne adayları kendilerine perine masajı yapmayı çok isteseler de günlük pratikte uygulamayı çoğu kez sürdüremezler.

Kimler Daha Kolay Doğum Yapar?

Gebelik boyunca dengeli beslenmen, ideal kiloda olan, fizyolojik ve psikolojik olarak doğuma hazırlanan kadınlar daha kolay doğum yapar . Ancak bebeğin iri olması, göbek kordonunun kısa olması, bebeğin doğum kanalına başının uygun olmayan pozisyon ile girmesi, bebeğin başının yanında elinin olması, bebek boynunda birden fazla kordon dolanması, doğum kasılmalarının yetersiz olması, su gelmesi ile başlayıp kasılmaların olmadığı durumlar doğum eylemini uzatır. Bu durumlar sizin ve doktorunuzun değiştirebileceği durumlar değildir. Yine sizin kontrolünüzde olmayan makat geliş, bebeğin plasentasının rahim ağzını kapatması, bebekte büyüme gelişme geriliği, doğum eylemi sırasında bebeğin strese girmesi sezaryan doğumu gerekli kılabilir.

Doğumda Hastaneye Ne Zaman Gitmeli?

Şüphe uyandıran her durumda dokturunuzla iletişime geçmelisiniz. Özel takip eden doktorunuz yoksa hastane aciline başvurmalısınız. Kasılmalar 4-5 dakikada bir gelip 60 saniye sürüyorsa ve bu ritm 1 saat boyunca devam ediyorsa hastaneye yatış zamanı gelmiştir. Kasılma olmadan su gelmesi hastaneye yatışı gerektirir. Lekeden daha fazla olan kanamalar acil durumu gösterir hemen hastaneye gidilmelidir.

Doğum Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Doğum yaklaştığında bazı hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıkları şu başlıklar altında toparlayabiliriz.

  • Doğum öncesi anne adayını rahatlatacak, gevşemeyi sağlayacak egzersizlerin yapılması doğuma hazırlığın en önemli basamağıdır. Egzersizler sadece doğum yaklaştığında değil, gebelik boyunca yapılırsa daha faydalıdır. Sık önerilmesine rağmen, gebelikte yatak istirahati nadiren gereklidir. Gebelik sırasında düzenli fiziksel aktivite, fiziksel dengeyi sağlar, kilo yönetimine yardımcı olur,  obeziteyi engeller ve obez  kadınlarda gebelik şekeri riskini azaltır. Düzenli egzersiz psikolojik iyilik halini artırır. Gebeye uygun yoga ve pilates, yüzme, yürüyüş gebelikte ideal egzersizlerdir. Uygun nefes teknikleri çalışmak doğumda esnasında anne ve bebeğe yeterli oksijen alımını sağlar. Ayrıca pelvik taban egzersizi kegel çalışmak gebelikte ve doğum sonrası idrar kaçırma şikayetlerini azaltır. Pelvik tabanı doğum sırasında gevşek tutmak, bebeğin doğum kanalından inişini kolaylaştırır.
  • Doğum öncesi doktorunuz toplantı yaparsa toplantılara katılmalı, ekiple tanışmalıdır. Ekiple tanışmak sizi güvende hissettirir. Doğum öncesi eğitimler doğuma fizyolojik ve psikolojik hazırlanmayı sağlar.
  • Doğum öncesi plan hazır olmalıdır. Doğum başladığında ilk kimin aranacağı bilinmeli, gerekli telefon numaraları kayıtlı olmalı, hangi hastanede doğum yapılacağına karar verilmiş olmalı, hastane rotası belirlenmeli, ulaşım planı, hastaneye gebeye kimin götüreceğine karar verilmelidir. Eş uygun olmadığında ikinci bir kişinin belirlenmiş olması sizi rahatladır.
  • Doğum çantası hazır olmalıdır. Son an hazırlık heyecanla gerekli ihtiyaçları unutmanıza neden olabilir.
  • Doğumun başladığını gösteren kasılmalar geldiğinde doktorunuzun uygun görmesiyle ayakta kalarak ya da yürüyerek yerçekiminin de etkisiyle bebeğin aşağı inmesine yardımcı olabilirsiniz.

Doğum Çantasında Neler Olmalı?

  • Giysilerin %100 pamuklu olması, yıkanmış olmasına özen gösterilmelidir. Giysilerin kalınlığı mevsime uygun olmalıdır.

Anne için:

  • Gecelik 2 veya 3 adet olursa iyi olur. Doğum  öncesi hastaneden verilen kıyafet giyilir. Doğum sonrası giyilen geceliğin kolu ve yakası emzirmeye uygun ve pamuklu olmalıdır. 1. günden sonra pijama giyilebilir.
  • Sabahlık
  • Yüksek belli, sıkmayan geniş ve pamuklu iç çamaşırı
  • Bedeninize uygun idrar kaçırma külotları
  • Soket çorap, suya dayanıklı terlik
  • Özel eşyalar(diş fırçası, tarak vb)
  • Meme başı kremi

Bebek için:

  • Çıtçıtlı body
  • Ayaklı pijama
  • Tulum veya alt üst takım
  • Başlık, eldiven, çorap
  • Hırka, yelek(mevsimine göre)
  • Battaniye (mevsimine göre)
  • Bebek bezi 1 paket

İsteğe bağlı bebek havlusu, şampuan, losyon alınabilir. Bebekler doğduğunda genellikle yıkanmazlar, göbek bağı düşene kadar yıkanma tavsiye edilmez. Bazı özel durumlar(annenin hepatit b taşıyıcısı olması, amnion suyunun mekonyumlu olması gibi ) bebeğin yıkanmasını gerektirebilir.

Bebek kıyafetlerinin 3-4 takım olmasında fayda vardır. Yıkanıp ütülenmiş olması tercih edilir.

Doğum çantasına biberon, emzik, mama gibi emzirmeyi desteklemeyecek ürünler önermiyoruz.

Doğal Doğuma Psikolojik ve Fizyolojik Olarak Nasıl Hazırlanmalı?

Doğal doğum, mümkün ise doğumun kendiliğinden başlaması ve müdahele edilmeden gerçekleşmesi ile mümkündür. Anne ve bebek için riskli bir durum görülmediği zaman, ideal ortam yaratıldığında anne ve bebek arasında mükemmel bir uyum sayesinde doğum gerçekleşir. Doğum belirtileri başladıktan doğuma kadar hatta doğumdan sonra salgılanan hormonlar bu işleyişi mükemmel bir şekilde gerçekleştirir. Doğal doğumda mümkün ise denilmesindeki neden bazı durumlarda müdahele gerekliliğidir. Hangi durumlarda müdahele gerekebileceği konusunda çiftler doğum öncesi bilgilendirildiklerinde süreç çok daha rahat sürer. Modern tıbbın gerektirdiği tıbbi müdaheleler gerekli ise uygulanır ancak her doğumda rutin uygulanmamalı, doğum doğal akışına bırakılmalıdır.

 

Bilgilendirme: Doğum konusunda çevreden gelen o kadar olumsuz bilgi kirliliği var ki, öncelikle bunlardan uzak kalınmalıdır. Doktorunuz size doğumun belirtileri, süresi, riskleri abartmadan anlatmalıdır. Özellikle süre konusu çok kafa karıştırır hatta doğum eyleminin uzun sürdüğü baskısı doktorun sezaryen kararı almasına neden olabilir. Bazen de bebek ve anne için risk oluştuğunuda doktorun sezaryen kararı alması engellenmeye çalışılır. Aileler doğum seyri konusunda bilgili olduklarında  ve güven ortamı sağlandığında doğal akış ilerleyecektir. Aksi takdirde özellikle hastane yatışında kalabalık gruplar, telefonlar, ziyaretler kadının akışa odaklanmasını engeller. Doğum öncesi yukarda adı geçen fizyolojik egzersizlerin yapılması önemlidir.

 

Güven: Öncelikle anne kendine ve bebeğine güvenmelidir. Özellikle yakınları, sağlık personeli, eşi ‘sen nasıl doğuracaksın’ gibi özgüvenini zedeleyecek cümleler kurmamalılar. Ayrıca aileler doktorlarına, hastaneye güvenmek isterler. Güven karşılıklı olmalı aileler de doktorlarına rahat çalışma, rahat karar verme açısından güven vermeli, sorumluluk birlikte alınmalıdır. Ebe doğal doğumun vazgeçilmez elemanıdır. Doğum eyleminde ebe desteği güven oluşturan en temel faktördür.

Mahremiyete Saygı: Doğum tüm memeli canlılarda benzer işleyişle gerçekleşir. Düşünün ki hayvanlar doğum yaptıklarında sessiz ve yalnız kalmak isterler. Beyin fark etmese de bilinçaltı güvende hissetmek ister. Güvenli ortam mahremiyetin sağlandığı ortamdır. Doğumda salgılanan oksitosin hormonu cinsel ilişki sırasında da salgılanır. Cinselliğin mahremiyeti kabul edildiği gibi doğumun da mahremiyeti kabul edilmelidir.

*Hastanede oda kapısı kapalı olmalıdır.

*Gebe yanında eşi ve ebenin olması yeterlidir. Arkadaşlar, anne babalar, akrabalar, ziyaretçiler anne adayının odaklanmasını engeller. Doğum sonrası anneyi rahatsız etmeden eşlik edebilirler.

 

Fiziksel ve psikolojik destek: Doğal doğumda anne adayının tüm ihtiyaçları karşılanmalıdır. Anne adayının mahremiyetine saygılı güvenli bir ortam oluşturulmalı, sürekliliği sağlanmalıdır. Her müdahelede anne adayından onam alınmalı, ne amaçla yapıldığı anlatılmalıdır. Temel ihtiyaçlardan beslenme hafif sulu gıdalarla desteklenmelidir. Ufak pürüzler yaşandığında anne adayı telaşlandırılmamalıdır. Anne adayının zorlandığı anlarda pozisyon değişiklikleri,  masaj, nefes teknikleri, duş ve suyun rahatlatıcı etkisinden faydalanmalıdır. Fiziksel destekte en önemlisi hareket özgürlüğüdür. Doğum eyleminde olan anne adayları yatarak değil ayakta olduklarında ağrıyı daha az hissederler. Ayakta yerçekimi etkisi ile bebeğin inişi de daha rahat olur. Bu süreçte anne adayı kendisi için en iyi pozisyonu hisseder ve bulur. Bu pozisyon desteklenmelidir. Destek sürecinde anne adayını yargılamayan ona şefkatle ve sabırla yaklaşan   eş ve ebenin tutumu çok önemlidir. Doğumda size eşlik edecek kişinin kişilik özellikleri bu konuda önemlidir. Hastanede size olumlu destek olacak, yargılamayacak, kendinizi rahat ve güvende hissedebileceğiniz kişiyi (eş, anne veya arkadaş) seçmelisiniz.

 

Hareket özgürlüğü demek devamlı ayakta kalmak değildir. Belli aralıklarla yatarak bebeğin kalp atımı ve kasılmaların takip edilmesine izin vermelisiniz. Yorulursanız uzanıp dinlenebilirsiniz.

Doğal Doğum (Lamaze Doğum) Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü 1999 yılında yaptığı bir çalışma sonrasında, Lamaze Felsefesinin Doğuma götüren altı uygulaması kabul edilmiştir

1. Doğum kendi başlamalıdır

2. Annelere doğum boyunca hareket özgürlüğü verilmelidir

3. Doğum yapan kadınlara duygusal ve fiziksel destek verilmelidir

4. Doğum eylemi boyunca rutin müdahalelerden kaçınılmalıdır

5. Doğumda doğal ve aktif ıkınma teknikleri tercih edilmelidir

6. Doğumdan sonra anne ve bebeği bir arada tutulmalıdır ve emzirme için limitsiz imkan tanınmalıdır. (2.ve 4.maddeler Lamaze tarafından eklenmiştir)

 

Doğum doğal ve fizyolojik bir süreçtir.Bu süreçte tıbbi bir engel yoksa:

 

*Doğumun kendiliğinden başlamasını beklenmeli

*Anne adaylarına hareket özgürlüğü verilmeli

*Anne adaylarına yakınları ve ebe ile birlikte duygusal ve fiziksel destek verilmeli.

Doğal Doğumun Avantajları

Doğal doğum, doğumun kendiliğinden başlaması ve müdahele uygulanmadan doğumun gerçekleşmesidir. Bu süreçte suni sancı, ağrı kesici ilaçlar ve epidural anestezi uygulanmaz.

 

*Anne adayının doğumda salgılanan hormonları kesintiye uğramaz.

*İlaç kullanılmadığı için ilaca bağlı riskler olmaz. Doğum sonrası kanama azaltıcı ilaçlar doğal doğumda bebek doğduktan sonra mutlaka uygulanır.

*Doğum ilaçlarla hızlandırılmadığı için doğum kanalı, vajina yavaş yavaş açılır. Epizyotomi ihtiyacı olmayabilir. Yırtıklar daha az olur.

*Doğumun sezaryene gitme ihtimali azalır.

*Doğum sonrası anne bebeğini kucağına alıp güvenli kavuşma gerçekleşir.

Doğal Doğum Çok Sancılı ve Zor mu Geçer?

Doğum rahim kaslarının kasılması ile başlar ve gerçekleşir. Doğumda ağrı algısı kişiden kişiye değişir. İlginç olan tüm memeliler doğum yapıyor ama doğum insanda ağrılı. Ağrı algısının yüzyıllar boyunda öğrenildiği ve genetik aktarımla geçtiği iddia edilmekte. Normal doğum epidural anestezi ve ilaç kullanmadan gerçekleşirse doğal doğumdur aslında. Pek çok kadın müdahele gerekli olmadan doğal olarak doğum yapmaktalar. Müdahele doğumda gerekli olabilir ancak bu uygulama rutin hale getirilmemeli. Yani doğumu başlayan her kadına hemen suni sancı verilmemeli, yada ‘sen dayanamazsın epidural anestezi yapılsın’ denmemeli. Doğumda salgılanan hormonlar kadınları bu süreci uyum içinde geçirmesini sağlar. Yani doğal doğumda olan kasılmalar diğer doğumlardan farklı değildir. Doğal doğumda anestezi uygulanmadığı için anne adayının bu sürece hazırlanması, hissettiği sancılarla baş etme yöntemlerini bilmesi, ebe desteği ilaç dışı ağrı kesici tekniklerin uygulanması gereklidir.

Doğum Zamanı Geldiğini Nasıl Anlarım?

Doğum zamanının geldiğinin en önemli bulgusu gebelik haftasıdır. 37 hafta sonrası gebelerin doğurma ihtimali artar. Bebeğin başı doğum kanalında indikçe baskı hissi, sık idrara gitme bazen idrar kaçırma olabilir. Bebeğin başının doğum kanalına baskı yapması, daha rahat nefes alma, ara ara kasılma hisleri doğumun yaklaştığını gösterse de en önemli doğum yaklaştığını gösteren bulgu nişan gelmesidir. Rahim ağzı yumuşayıp açıldığında, rahim ağzında olan tıkaç, kanlı- sümüksü bir akıntı olarak çamaşırı kirletir. Çamaşırda kahverengi, kırmızı lekelenmeler olur.Nişan bozulması hemen hastaneye yatışı gerektirmez, ama doğum zamanı geldiğini gösterir. Nişan bozulmasından kaç gün sonra doğum olacağı net bilinemese de %80 olasılıkla 3 gün içinde doğum başlar. Tabii kasılmaların ritmik olması ve/veya amnion sıvısının gelmesi de doğumun başladığını gösterir.

Bebeğin Duruşu Doğum Yöntemi Seçmede Önemli mi?

Bebeğin duruşu doğum zamanı yaklaştığında doğum yöntemi hakkında fikir verir. Bebeğin başı anne adayının pelvisinde ise normal doğum şansı yüksektir. Ancak bebeğin 37-39 haftaya kadar eli,ayağı,  poposu  pelviste ise sezaryen ile doğum tercih edilir. Erken haftalarda bebeğin duruşu önemsizdir.

Normal Doğum İçin Hangi Egzersizler Tavsiye Edilir?

Doğum öncesi anne adayını rahatlatacak, gevşemeyi sağlayacak egzersizlerin yapılması doğuma hazırlığın en önemli basamağıdır. Egzersizler sadece doğum yaklaştığında değil, gebelik boyunca yapılırsa daha faydalıdır. Sık önerilmesine rağmen,  gebelikte yatak istirahati nadiren gereklidir. Gebelik sırasında düzenli fiziksel aktivite, fiziksel dengeyi sağlar, kilo yönetimine yardımcı olur,  obeziteyi engeller ve obez  kadınlarda gebelik şekeri riskini azaltır. Düzenli egzersiz psikolojik iyilik halini artırır. Gebeye uygun yoga ve pilates, yüzme, yürüyüş gebelikte ideal egzersizlerdir. Uygun nefes teknikleri çalışmak doğumda esnasında anne ve bebeğe yeterli oksijen alımını sağlar. Ayrıca pelvik taban egzersizi kegel çalışmak gebelikte ve doğum sonrası idrar kaçırma şikayetlerini azaltır. Pelvik tabanını gevşek tutmak doğumda bebeğin doğum kanalından inişini kolaylaştırır.

Normal Doğum Belirtileri Nelerdir?

Özellikle ilk gebeliğini yaşayan çiftler doğum belirtilerini nasıl anlayacakları ve fark etmedikleri bir şey olacağı konusunda endişe duyarlar. Hiç merek etmeyin yılların tecrübesi ile yazıyorum, doğum belirtisini fark etmeyen bir anne adayı görmedim. Ya sizi huzursuz eden kasılmalar, ağrılar olacak yada bebeğin suyu gelerek alt tarafınız ıslanacaktır.  Ayrıca belirtiler ve ne zaman hastaneye gideceğiniz konusunda doktorunuz sizi ayrıntılı bilgilendirir.

 

Doğumun başladığını gösteren iki belirti mevcuttur:

 

1)Doğum sancıları olarak bilinen rahim kasılmaları: İlk kasılmalar kesinlikle dizilerde, filmlerde izlediğiniz gibi, size çığlık attıracak kadar şiddetli olmaz. 32-34 hafta sonrası gün içinde 1-2 kez kasılmalar ve ağrı hissedilmesi normaldir. Ritmik olmayan, dinlenmekle ve/veya duş almakla geçen bu ağrılar yalancı doğum ağrıları olarak bilinir. Gerçek doğum kasılmalarının en önemli özelliği ritmik gelmesi ve gittikçe hem sıklığının  hem şiddetinin artmasıdır. Gerçek doğum kasılmaları duş almakla, dinlenmekle geçmez, genellikle belden başlar, karın bölgesinde hissedilir. Kasılmalar 4-5 dakikada bir oluyor ve bu ritm 1 saattir tekrarlıyorsa doğumunuz başlamıştır, doktorunuza haber vermeli yada hastaneye gitmelisiniz.

 

2)Doğumun başladığını gösteren diğer belirti su gelmesidir. Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı doğum sancıları ile veya sancı olmadan evde gelir. Bebeğin suyu çoğu kez idrar gibidir, rengi berraktır. Bebek anne rahminde kaka yapmışsa suyun rengi bebeğin kakasından dolayı yeşil olabilir. Yeşil gelen su mekonyumlu amniyon sıvısı olarak tanımlanır. Su gelmesi beraberinde sancı olsun olmasın hastaneye yatış gerektirir. Suyun renginin yeşil olması bebeğin sıkıntıda olduğunu gösterir, oyalanmadan hastaneye ulaşılmalıdır.

 

Nişan gelmesi, nişan bozulması: Rahim ağzını kapatan sümüksü ve kanlı salgının  rahim ağzının yumuşayıp açılması ile vajinadan atılmasıdır. Kahverengi, kırmızı olabilir. Leke gibidir. Nişan kanlı değilse çoğu gebe nişan bozulduğunu fark etmez.

 

Nişan gelmesi doğumun yaklaştığını gösterir ama doğumun başladığını göstermez. Sancı ve su gelmesi eşlik etmiyorsa hastaneye yatış gerekmez. Çünkü nişan geldikten günler sonra doğum olabilir.

Doğumda Hangi Hormonlar Etkili?

  • Oksitosin: Beyindeki hipofiz bezinden salgılanarak rahim kasılmasını sağlayan oksitosin, Yunanca hızlı doğum anlamına gelir. Doğal salgılanan oksitosin rahim kasılması ve rahim ağzı açıklığına yetecek düzeyde değilse sentetik oksitosin hormonu serum içinde ilaç olarak gebeye verilir. Bu durum halk arasında suni sancı olarak bilinen doğum indüksiyonudur.
  • Adrenalin: Stres, heyecan ve korku durumlarında böbrek üstü bezinden salgılanan bir hormondur. Doğumda korku ve ağrı nedeni ile salgılandığında doğumun ilerleyişini durdurur. Adrenalinin az salgılanması için doğum ekibi ve gebe yakınları gebeyi rahatlatmalı, desteklemelidir. Gebeye huzurlu, rahat olacağı bir ortam sağlanmalıdır.
  • Endorfin: Vücudun doğal morfinidir. Vücutta ağrı olduğunda beyindeki hipofiz bezinden salgılanır. Ağrı dışında heyecan, egzersiz, orgazm ve yemek tüketimi de endorfin salınımını artırır. Mutluluk verici bir hormondur. Doğum sonrası anneler kendini başka bir boyutta hissederler, doğumlarını ‘rüya gibiydi ‘diye tanımlarlar.

Normal Doğum Nasıl Olur?

Normal doğum bebek ve eşinin (plasentanın) zamanı gelince rahim kasılmalarının başlaması ve rahim ağzının açılması ile anne rahminden ayrılıp vajinal yoldan dünyaya gelmesidir. Halk arasında normal doğum olarak kabul edilse  de biz doktorlar tarafından vajinal doğum olarak ifade edilir. Çünkü normal doğum ifadesi bebek vajinal yoldan dünyaya gelirse normal, sezaryen olursa anormal doğum algısı oluşturmaktadır. Bazen vajinal doğum anne ve bebek için travmatik olabilir ki bu durum normal bir doğumu gösteremez.

Normal (vajinal) doğum evreler olarak takip edilir.

  • Doğumun 1. evresi: Doğum sancıları başlayıp rahim ağzı açılmaya başladıktan tam açıklık olana dek olan evredir. Doğumun en uzun evresi olup kendi içinde 2 evreye ayrılır.
  • Sessiz faz: Sancılar algılanmaya başladıktan, 4-5 dakikada bir oluncaya kadar olan süreçtir. Bu süreç gebe tarafından rahatlıkla tolere edilir. Kasılmalar düzenli değildir. Riskli bir gebe değilse bu süreci evde geçirebilir. Duş almak, doğum planı yapmak, mümkünse hareketli olmak faydalıdır. Az az beslenmeli, bol su içilmelidir. Bu faz ilk doğumlarda daha uzun sürer, her gebede farklı olabilir. İlk doğumunu yapacak gebeler için bu süre 6-12 saat olabildiği gibi en fazla 24 saat de olabilir.
  • Aktif faz :Kasılmaların yani doğum sancılarının 3-5 dakikada bir düzenli olarak gelmesi ve her kasılmanın 45-60 saniye sürmesi ile doğum aktif faza girer. Aktif faz rahim ağzının tamamen açılması ile biter. Bu evre hastaneye yatışı gerektirir. Kasılmaların rahim ağzında yaptığı değişikleri anlamak için vajinal muayene yapılır.

Bu süreçte gebenin mahremiyetine saygılı olmalı, loş, sessiz bir odada güvendiği kişi ile birlikte olması sağlanmalıdır. Hem tıbbi hemde psikolojik destek olan deneyimli bir ebe mutlaka gebeye eşlik etmelidir. Bebeğin kalp atım hızı yakından takip edilir.

Bu süreçte ağrı algısı ile baş etme için öneriler:

  • Yatağa bağlı kalmama, yürüme, yana sallanma, çömelme gibi pozisyonlar. Bu pozisyonlar pelvis kemiğinin açılmasını ve bebeğin başının inişini destekler.
  • Eşle birlikte süreci geçirme
  • Kasılma sırasında gevşeme teknikleri, doğru nefesle bebeğe giden oksijenin yeterli sağlanması
  • Hafif müzik, loş ortam, pilates topuna oturma
  • Masaj teknikleri, duş alma
  • Talep edilirse analjezik (epidural) uygulanması. Epidural anestezi doğum eylemi sırasında genellikle yürümeyi engellemez.

Ritmik kasılmalarla başlayan, rahim ağzının tam açılmasına kadar olan bu süreç doğum eyleminin 1. evresidir. Rahim ağzı tam açılıp bebek kemik pelviste indiğinde artık 2. evreye geçilmiştir ve ıkınma ile gebe bebeğin inişini destekler.

Doğum eylemi üç ana faktörün uyumu ile gerçekleşir.Uyumsuzluk olduğunda sezaryene geçilebilir.

  1. Güç: Güç rahim kasılmasıdır. Yeterli kasılmalarla bebeğin inişini sağlayan gücün, rahim ağzı açılmasını ve bebeğin inişini sağlayacak kuvvette olması
  2. Yolcu: Yolcu bebektir. Bebeğin doğum kanalına doğru pozisyonda girmesi,  inişi gerçekleştirmesi, başını beklenen yöne çevirmesi (iç rotasyon)
  3. Yol: Yol doğum kanalıdır. Doğum kanalı yani kemik pelvisin bebeğin inişine ve rotasyonuna izin verecek yapıda olması

Doğumun 2.evresi:Rahim ağzı tamamen açıldıktan sonra bebeğin doğumuna kadar olan evredir.

  • Bebek rotasyonunu tamamlamışsa gebenin ıkınarak bebeğini itmesi gerekir.
  • Bu evrede kasılmalarla birlikte gebe karın nefesi ile bebeği iter. Kasılma aralarında göğüs nefesi ile bebeğe giden oksijenin yeterli olmasını sağlar. Bu süreçte nefes teknikleri ile gebe cesaretlendirilmelidir.
  • Bu dönemde kasılmalar daha sık ve şiddetlidir, bebeğin popoya yaptığı bası hissedilir.
  • Doğumda vajen girişine istenmeyen yerlerde yırtık olmasın diye epizyotomi denilen bir kesi yapılabilir. Epidural anestezi yada lokal anestezi ile kesinin ağrısız olması sağlanır. Annenin kontrollü ıkınması, doktorun tecrübesi, bebeğin kilosuna göre kesi yapılmadan, yırtıksız bir doğum gerçekleşebilir. Yırtık olursa anestezi ile onarılır.
  • 2. evre ilk doğumlarda maksimum 2 -3 saat , 2. ve 3. doğumlarda  maksimum 1-2 saat sürer. İlk doğumlarda ortalama 60 dakika, 2.-3. doğumlarda 20 dakikadır. Epidural anestezi alınmış olması 2. evre süresini biraz uzatır.
  • Doğum sonrası bebeğin solunumu iyi ise bebek anne kucağına verilir, ten tene temas sağlanır.Doğum odasında bebekle ilgili olası problemlere müdahele etmek, yenidoğanın ilk muayenesini yapmak üzere bebek doktoru  hazır bulunur.

Doğumda Lavman Yapılır mı?

Normal doğum yapacak gebeler için lavman uygulaması tercih edilebilir, şart değildir. Bağırsakta emilmeyen bir çeşit kayganlaştırıcı solüsyon gebe yan yatırılarak anüsten verilir. Ağrısız bir işlemdir. Gebenin bağırsaklarının temiz olması sağlanır. Anne adayı bebeğini ıkınarak ittirdiğinde kaka da yapar ve bu durum kötü hissettirebilir. Ayrıca lavman yapıldığında bebeğin yüzü doğumda  kaka ile bulaşmaz. Uygulanması şart değildir.

Ikınırken kaka, idrar yapabilirsiniz, bundan kesinlikle rahatsız olmayın. Ikınma pelvik kaslarınızı gevşetir ve bebeğinizin inişin sağlar.

Doğumda Ikınma Nasıl Olmalı?

Ikınmanın ne zaman başlayıp bırakılacağı, süresi konusunda gebe bilgilendirilir. Rahim ağzı tam açılınca değil,  tam açıklık olduktan sonra bebek başı iç rotasyonu yaptığında ıkınma yönergeleri verilmelidir. Rahim ağzı açıklığı ve bebeğin baş poziyonuna vajinal muayene ile karar verilir. Erken ıkınmalar gebeyi yorar, umutsuzluğa sürükler.

Ikınma iki şekilde de olabilir.

Valsavla Manevrası: Kasılma başlayınca derin bir nefes alınır, nefes tutulur, diyafram ve karın kasları ile hava sıkıştırılır. Yapılabildiğince kuvvetli ve uzun 10-15 saniye nefes tutularak ıkınılır. Ikınma sırasında ağızdan ses çıkarılmaz. Her kasılmada 2-3 kez ıkınma yapılmalıdır. Kasılma geçince ıkınma bırakılmalı sakin ve gevşek olarak nefes alınmalıdır. Kasılmalarla beraber bebek doğmaya yaklaştığında anestezi almayan gebeler ıkınma isteği duyarlar. Anestezi olduğunda kasılmayı genellikle gebeler hisseder, hissedemedikleri durumda ebe ve doktor yönlendirir. Ikınma için ağrı hissedilmesi şart değildir.

Fizyolojik ıkınma: Kasılmalar olsa da ıkınma dürtüsünü gebe hissedince ıkınır. Gebe her kasılmada 2-3  kez ama 5-6 saniye süren ıkınmalar yapar. Bu süreçte nefesini tutar, ıkınırken nefes verebilir, ses çıkarabilir. Epidural anestezi alan gebelerde ıkınma dürtüsü pek olmaz.

Önemli olan o anda gebe ve sağlık personelinin uyumudur. Yeter ki ıkınma olsun bebek sağlıkla insin.

Doğumun 3. evresi: Normal vajinal doğumda bebek doğduktan sonra eşi yani plasenta ve eklerinin doğumuna kadar olan süreçtir. Bebek doğunca aileler rahat bir nefes alır ama bizler için doğum sonrası 1 saat yani doğumun 3. evresi çok önemlidir. Çünkü doğum sonrası kanamaların görüldüğü kritik dönemdir.

  • Doğum sonrası plasenta ve ekleri ilk 30 dakika içinde kendiliğinden ayrılır. Plasenta ayrıldıktan sonra doktor nazikçe çeker. Bu esnada annenin ıkınmasına gerek yoktur. Plasenta ve zarların tamamen ayrıldığından emin olunur. İçerde parça kalırsa kanama ve enfeksiyona neden olabilir.
  • Plasenta 30 dakikada ayrılmazsa doktor elle çıkarır. Çok nadiren plasenta elle de çıkarılamaz, rahim içinde bırakılarak anne yakın takibe alınır.
  • Epizyotomi açılmışsa yada yırtıklar varsa usul ve anatomisine uygun onarılır. Atılan dikişler iyileşme olduktan sonra kendiliğinden düşer, dikiş alınmasına gerek yoktur.
  • Doğumun bu evresinde rahim toparlanmasını sağlamak, anormal kanamaları önlemek için oksitosin hormonu verilir.

Normal Doğum Kaç Saat Sürer?

Normal doğumun kaç saat sürdüğünden daha ziyade rahim ağzı açıklığının ve bebeğin başının ilerleyişinin normal sürede olmasına göre doğum eyleminin normal olup olmadığına karar verilir. Doğumun su gelmesi yada sancılarla başlaması, annenin kemik pelvis (çatı ) yapısı, kasılmaların şiddedi, bebeğin kilosu, epidural uygulanması gibi faktörler doğum eyleminin süresini etkiler.

Suni Sancı Nedir?

Suni sancı sentetik oksitosin hormonunun  serum içinde damardan verilmesidir. Doğum indüksiyonu olarak adlandırılır. Amacı doğumu başlatmak yada doğumun ilerlemesini sağlamaktır. Gebenin doğal kasılmaları yeterli ise suni sancıya ihtiyaç olmaz. Suni sancı ile desteklenen doğum eyleminde gebenin kasılmaları düzene girdiğinde suni sancı kesilebilir, devam etmek şart değildir. Amaç doğumu sağlayacak kasılmaları ideal sıklık ve ideal güçte olmasını sağlamaktır. Uzun süre verilmesi ve fazla doz risklidir.

Suni sancı verilmesi gereken durumlar:

Doğumu suni sancı ile başlatmak ancak rahim ağzı yumuşamış, biraz açılmış ise mümkündür.

  • Gebelikte güm aşımı olmuşsa
  • Suyu gelen gebede kasılmalar, sancılar yoksa
  • Bebekte büyüme gelişme geriliği varsa
  • Bebeğin suyu azalmışsa
  • Bebekte yaşamla bağdaşmayan anomali varsa
  • Bebek ölmüşse
  • Gebede yüksek tansiyon varsa
  • Doğum doğal kasılmalar ile başlamış ama kasılmalar doğumun ilerlemesine yetmiyorsa

Sentetik oksitosin hormonu doğum sonrası  tüm annelere doğum sonrası rahim toparlanmasını sağlamak ve kanamayı önlemek için rutin uygulanır.

Doğumda Vakum

Vakum anneye ve bebeğe zarar vermeden doğumu hızlandırmak için bebeğin saçlı derisine negatif basınç uygulayıp çekilerek doğumu sağlayan bir alettir. Anne çok yorulup ıkınarak bebeğini ittiremiyorsa, doğumun 2. evresi uzamışsa, bebeğin kalp atımlarında düşme varsa, gebe kalp hastası ve ıkınması sakıncalı ise uygulanır. Günümüzde geleneksel vakumlar yerine el vakumu kiwi uygulanmaktadır. Kiwi, uygulaması daha kolay ve daha az travmatiktir. Vakum uygulaması bebeğin uygulanan saçlı deri bölgesinde şişliklere neden olabilir, geçicidir, iz bırakmaz. Nadiren kafa içi kanamalar olabilir.

Doğumda Forceps

Doğumu hızlandırmak için bebeğin başına uygulanan 2 adet kaşık şeklinde aletdir. Günümüzde pek uygulanmamaktadır. Anne ve bebekte travma yaratabilir.

Epidural Doğum Nedir?

Epidural doğum, doğumun epidural anestezi uygulanarak gerçekleşmesi durumudur.  Doğum kasılmaları ağrılı hale geldiğinde anestezi uzmanı gebenin beline lokal anestezi yaparak epidural aralığa plastik bir ince katater yerleştirir. Kataterden ağrı kesiciler verilir, kasılmalar hissedilirken ağrı hissedilmez.

Epidural anestezi ile doğum doğum kasılmaları ağrılı algılanmadığı için gebe, bu süreci daha keyifli, aktif ve yorulmadan geçirir. Halk arasında prenses doğum olarak bilinir.

Doğumun aktif fazında yani rahim ağzı 4-5 cm açıldıktan sonra yapılır. Etkisi 5-10 dakikada başlar. Anestezi uzmanı, gebenin ağrı eşiğine göre doz ayarlaması yapar. Dokunmalar hissedilir, yürüme, hareket etme özgürlüğü olur. Ağrı eşiği düşük gebelerde daha yüksek doz verilirse bazen bacaklarda uyuşma, kuvvetsizlik olabilir, ama bu durum normal doğumu engellemez.

Doğum sonrası kesi ve dikiş yapılırsa konforlu ve acısız geçer. Epidural uygulanması  ıkınmayı engellemez. Kan sulandırıcı iğne kullananlarda, kanda pıhtılaşma testlerinde anormallik olduğunda, katater uygulama alanında enfeksiyon varlığında ve gebe istemiyorsa epidural anestezi uygulanmaz. Norma doğumdan sonra katater çekilir. Sezaryen doğum sonrası kateter 1-2 gün kalır ve ameliyata bağlı ağrıların azalmasını sağlar.

Prenses Doğum Ne Demek?

Epidural anestezi ile yapılan doğum halk arasında prenses doğum olarak bilinir. Epidural anestezi ile ağrılar katlanabilir şekilde hafifletildiğinden dolayı herhalde anne adayı kendini prenses gibi hissettiği için bu şekilde tanımlamıştır.

Normal Doğumun Avantajları Nelerdir?

Normal doğumun riskleri vardır evet ama  avantajları da çoktur. Her şey yolunda olursa normal doğum iealdir. Riskler ve avantajlar arasındaki dengeyi sağlamak ve doğumu yönetmek doktorunun bilgi ve deneyimi ile ilgilidir.

Bebek için avantajlar:

*Doğal olarak beden bebeğin vajinadan doğmasına kendini hazırlar ve bu yönde değişiklikler olur.

*Bebeğin doğum kanalından yavaş yavaş inmesi ile akciğerleri dışarıdan basıya uğrar. Doğum sonrası akciğerindeki sıvının yerini hava alması kolaylaşır.

*Bebek annenin vajinasında olan faydalı mikroorganizmaları yuttuğu için yeni doğan bebeğin bağırsak florası erken oluşur. Yeni doğanda gaz sancısı daha az olur.

*Bebek anne kucağı ile hemen buluşur.

Anne için avantajlar:

*Vajinal doğumda annenin iç organları zarar görmez.

*İlk doğum vajinal olduğunda sonraki doğumların vajinal olma şansı artar.

*Vajinal doğumda kanama ve enfeksiyon riski sezaryenden daha azdır.

*Doğum sonrası ayağa kalkma, günlük işleri yapma, bebekle ilgilenme daha rahat olur.

 

dogum

Normal Doğumun Dezavantajları Nelerdir?

  • Uzun sürer ve bebek doğana dek ağrılı bir süreçtir
  • Vajina genişler, idrar kesesi ve rahimde sarkıklığa neden olabilir.
  • Doğum yolunda bebeğin iyilik hali yakın takip gerekir. En küçük ihmal bebekte ciddi sıkıntılara sebep olabilir.
  • Özellikle iri bebek doğumlarında vajinal yırtıklar, idrar kaçırma, gaz-dışkı kaçırma olabilir.
  • İri bebek doğumlarında omuz takılmasına bağlı bebekte kemik kırıkları, sinir hasarları görülebilir.

Rutin Epizyotomi (doğum kesisi) Gerekli midir?

Her doğumda kesi gerekli değildir, rutin yapılmamalıdır. Normal doğumda en çok uygulanan cerrahidir. Kadınların çoğu kesi, onarım ve daha sonraki cinsel yaşam için kaygı duyarak sezaryen doğuma istekli olabilmektedir. Her kadının yumuşak doku esnekliği ve bebeklerin doğum kiloları farklıdır. Bebeğin başı doğmaya yakın olduğunda perine bölgesinde yırtık olacağı öngörüldüğünde kesi yapılır. İlk doğumlarda kesi yapılmadığında yırtık olasılığı %53 -% 79 dur. Yırtıkların onarılması, düzgün kesinin onarılmasından daha zordur. Ayrıca doktor doğumun ikinci evresini kısaltmak, bebeği çabuk doğurtmak için de epizyotomi  ihtiyacı duyabilir.

Kesi Yapılırken Uyuşturulur mu?

Evet uyuşturulur. Epidural anestezi varsa kesi ve onarım sırasında ağrı hissedilmez. Epidural anestezi yoksa lokal anestezi ile bölge uyuşturulur.

Normal Doğum Dikişleri Ne Zaman İyileşir?

Normal doğumda kesi  ve yırtıklar kendiliğinden iyileşen ipliklerle dikilir. Dikişlerin alınması gerekmez. Dikişler kendiliğinden erir veya dökülür. Bu süreç 2-3 haftadır. Doğum sonrası 40 gün boyunca cinsel ilişki olmamalıdır.

Epizyotomi Dikiş Bakımı Nasıl Olmalı?

Dikişler için özel bir bakıma gerek yoktur. Sadece kuru tutmanız yeterlidir. Bu süreçte petler sık sık değiştirilmelidir. Tuvalet ve banyo sonrası o bölge sürterek değil, dokunarak kurulanmalıdır. Mümkün olduğunca dikişlerin olmadığı tarafa oturmak gereklidir. Annelerde kabızlık ve ıkınmanın dikişlere zarar vereceği korkusu olur. Bol su içilmeli lifli gıdalar tüketerek kabız kalmamaya özen gösterilmelidir. Antibiyotik kullanımı gerekliliğine doktorunuz karar verir.

Normal Doğum Sonrası Kanama Kaç gün Sürer?

Normal doğum sırasında kadınların çoğu yarım litre kan kaybeder. Gebelik boyunca kan demir ilaçları bu nedenle kullanılmalıdır. Doğum sorası da 3 ay demir ilacına devam etmenizde fayda var. Doğum sonrası ilk 3 gün kanama yoğun olur, gittikçe azalır. 7-10 günde kanama tamamen durabildiği gibi 40 gün boyunca leke tarzında devam etmesi normal kabul edilir.

Normal Doğum Sonrası Kaç Gün Hastanede Yatış Olur?

Normal doğum sonrası annenin iyileşmesi kısa sürer. Doğum sonrası hem anne hem de bebeğin 24 saat takibi önemlidir. Doğumdan 24 saat sonra her şey yolunda ise taburcu edilir. Genellikle hastanede 1 gün yatış olur.

Normal Doğum Sonrası Ne Zaman Banyo Yapılmalı?

Normal doğumdan 24 saat sonra ayakta duş şeklinde banyo yapabilirsiniz. Her gün duş almak faydalıdır. Lohusalık (doğum sonrası 6 hafta) boyunca küvet, sauna, deniz, havuza girilmemelidir.

Suda Doğum

Suda doğumun tarihi çok eski yıllara dayansa da ülkemizde son yıllarda popülerlik kazanmış alternatif bir doğum yöntemidir.

Doğumun 1. ve 2. evresi suda gerçekleşir, bebek vajinadan su dolu havuza doğarsa suya doğum, 1. evre suda 2. evre dışarıda gerçekleşirse suda doğum demek daha doğru olacaktır. Bazen doğum suda ilerlese de bebeğin doğumu anne havuzdan çıkarak gerçekleşebilir. Ancak suda doğum terimi ile bebeğin su içine doğması anlaşılmaktadır. Bazı potansiyel riskler uygulama koşulları nedeni ile bilimsel kuruluşlarda fikir ayrılığı vardır.

Başta İngiltere olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde uygulanmaktadır. Ülkemizde ilk kamusal alanda suda doğum 2005 yılında doktor Zekai Tahir Burak Kadın Hastanesi’nde gerçekleşmiş olup ülkemizde de yaygınlaşmaktadır.

Su havuzu veya küveti normal vücut sıcaklığı olan 37 dereceye ayarlanır. Küvet yada havuz her doğumdan sonra dezenfekte edilir.

Suda doğumda bebeğin nefessiz kalması, su yutması gibi kaygılar  duyulsa da böyle durumlar olmaz. Bebek doğunca 10-20 saniyede nazikce sudan çıkarılır. Ancak bebeğin kordonu kısa ve bebeğin su yüzeyine çıkmasına İzin vermiyorsa  acilen kordon  klemplenip kesilir, yada anne ayağa kaldırılır. Bebek doğduktan sonra anne jinekolojik masaya alınır, plasenta  ve ekleri çıkarılır, kanama kontrolü yapılır. Varsa yırtıklar onarılır.

Suda doğumun avantajları

  • Suda doğum gebeye hareket özgürlüğü sağlar.
  • Suyun kaldırma kuvveti karın üzerindeki basıncı azaltır ve kasılmaları etkili kılar.
  • Gebe sırtüstü yatmadığı için bebeğe ve rahme giden kan akımı artar.
  • Kasılmaları ağrılı olarak algılamayı azaltır.
  • 37 derece havuz sıcaklığı mutluluk hormonu endorfinleri artırırken, stres hormonu adrenalin salınımını azaltır. Böylelikle doğal salgılanan oksitosin seviyesi artar.
  • Suyun gevşetici etkisi ile doğumun 1. evresi kısalır, 2. evre süresini etkilemez
  • Suyun gevşetici etkisi perine bölgesini gevşek haline getirerek epizyotomi ihtiyacını azaltır ama yırtık olmasını her zaman engellemez.

Suda Doğum Şartları

  • Gebelik haftası 37-42 arası olmalı
  • Düşük riskli gebelik olmalı
  • Bebek baş ile gelmeli
  • Bebeğin kalp atım hızı takipleri normal olmalı
  • Gebe obes olmamalı

Suda Doğum Hangi Durumlarda Yapılmaz?

  • Erken doğum eylemi (37 hafta altındaki gebeler)
  • Kasılma, sancı başlamadan su gelmesi
  • Makat, ayak gelişler
  • Gebelik sırasında tekrarlayan vajinal yada idrar yolu enfeksiyonları
  • Aids, hepatit  B taşıyıcılığı
  • Genital herpes, HPV
  • Bebeğin eşinin önde gelmesi
  • Kanama olması
  • Gebede ateş
  • Daha önce sezaryenle doğum yapmış olma
  • İkiz gebelikler
  • Gebede yüksek tansiyon, diabet, kalp hastalığı
  • Bebeğin suyunun mekonyumlu  olması
  • Bebek kalp atımında sıkıntı, fetal distres
  • Serum takılma, ilaç verme gerekliliği
  • Komplikasyonları yönetecek deneyimli personel olmaması

Bazen doğum suda takip edilir ancak ilerleyen saatlerde havuzdan çıkılabilir. Bebeğin kalp atım hızını yakın takip, gebenin epidural anestezi istemesi, suni sancı gerekliliği suda doğumu mümkün kılmaz.

Suda Doğumun Riskleri

  • Enfeksiyon
  • Kordon kopması
  • Yeni doğanda ısı problemleri

Sezaryen Doğum Nedir?

Hekim tarafından ameliyathane koşullarında anestezi altında gebenin karın ve rahimine cerrahi kesi  yapılarak bebeğin ve eşinin dış dünyaya alınması sezaryen doğum olarak tanımlanır. Çoğu gelismiş ülkede tüm doğumların %15-25 kadarı sezaryen ile yapılmaktadır. Ülkemizde bu oranın %50 lerde olduğu tahmin edilmektedir. Kadınların daha geç yaşta evlenmeleri ve gebe kalmalari, daha az sayıda çocuk isteği, infertilite sorunları sezaryen oranlarını arttıran faktörlerdir.

Hangi Durumlarda  Sezaryen yapılır? 

  • Bebeğin doğum kanalına baş değilde ayak, makat, omuz, eli ile gelmesi
  • Rahim ağzının açılmaması (ilerlemeyen eylem)
  • Bebeğin başının inmemesi (baş pelvis uygunsuzluğu)
  • Bebeğin doğum eyleminde sıkıntıya girmesi (fetal distres)
  • Plasenta yani eşin rahim ağzını kapatması (plasenta previa), palsentanın doğumdan önce rahimde ayrılması (plasenta dekolmanı)
  • Çoğul gebelikler (bebekler başla geliyorsa normal doğum olabilir)
  • Vajinal yoldan bebeğe geçme ihtimali olan enfeksiyonlar (herpes,  aids, HPV)
  • Rahimde kesi yapılarak yapılmış olan ameliyat geçirmiş olmak (sezaryen, myom)
  • Bebeğin kordonunun sarkması
  • Gebenin sezaryenle doğum yapmak istemesi

sezaryen

Sezaryen Nasıl Yapılır?

Sezaryen önceden planlı olabildiği gibi normal doğum eyleminden acilen sezaryene geçiş şeklinde de olabilir.

  • Ameliyattan 6 saat öncesinde oruç gibi aç olmalıdır. Anestezide uygulanan ilaçlar bulantı kusmaya neden olabilir, midenin boş olması tercih edilir. Doğumdan acil sezaryene geçiş olasılığı nedeni ile doğum eyleminde olan gebeler sıvı gıdalarla beslenir.
  • Her şey yolunda ise gebelik haftası 38-39 u doldurduktan sonra yapılır
  • Ameliyat ağrılı bir işlem olduğundan anestezi zorunludur. Epidural, spinal, kombine yada genel anesteziden biri tercih edilir.
  • Ameliyathanede genellikle kombine anestezi uygulandıktan sonra gebenin bacakları uyuşur ve güçsüzleşir. Dokunma duyusu devam eder. Sonrasında idrar sondası uygulanır. Sonda uygulaması idrar kesesinin boş olması gerektiğinden şarttır ve uygulanması ağrılı değildir.
  • Gebenin karın bölgesi iyotlu solüsyonla silinir, steril örtüler örtülür. Gebe sırtüstü yatarken kolları ameliyat boyunca yana açık tutulur. Kolun birinden serum giderken, diğerinden tansiyon ölçümü ameliyat boyunca devam eder.
  • Bazı hastanelerde babanın ameliyathanede doğuma eşlik etmesine izin verilir. Anne adayları uyumadığı için ağrı olacağından kaygı duyarlar, mutlaka ağrı testi yapılıp ameliyata başlanır. Örtülerle sizin görüş alanınız kapatılır, böylelikle ameliyat sahasını görmezsiniz. Ekip hazır olunca genelde bebek 5 dakikada doğar, bebeğiniz size gösterilir, sonra bebek doktoru muayene yapar. Muayene sonrası giydirilir ve aile ile yakından tanıştırılır, ten tene temas sağlanır. Dikiş işlemleri 30-40 dakika sürer.
  • Ameliyat sonrası bir problem yoksa gebe odasına geçer, bebeğini hemen emzirebilir.
  • Bacaklarda uyuşukluk 4-6 saat sürebilir. Anne ayağa kalkabilince idrar sondası çekilir. Sezaryen sonrası hastanede yatış süresi 1-2 gündür.

Sezaryen Doğumun Avantajları

  • Doğumun zamanını bilmek
  • Bebeğe ait doğum travmasının çok nadir olması
  • 40 hafta geçmeden doğum olduğu için bebeğin suyunun azalması, kaka yapması gibi risklerin az olması
  • İdrar, gaz kaçırma şikayetlerinin olmaması, vajinanın genişlememesi, vajinada dikiş olmaması ve cinsel hayatın etkilenmemesi
  • Vajinada olan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan bebeğin korunmuş olması

Sezaryen Doğumun Dezavantajları

  • Anesteziye bağlı riskler
  • Ameliyat sonrası hastanede kalma süresinin uzun olması
  • İdrar torbası ve bağırsak yaralanma riski (özellikle tekrarlayan sezaryenlerde bu risk artar)
  • Ameliyat sonrası gaz, bağırsak problemleri
  • Kanama ve enfeksiyon riskinin normal doğumdan fazla olması
  • Rahimde kesi yapılırken bebek cildinde kesi riski
  • Bebek direkt doğduğundan akciğerindeki sıvıyı atamaması(yaş akciğer olarak adlandırılır)
  • Tekrarlayan sezaryenlerde plasentanın rahim ağzına yerleşmesi (plasenta previa)

İsteğe Bağlı Sezaryen Yapılır mı?

Sezaryen oranlarında artışın en önemli nedenidir. Vajinal doğumdan korkma, ilk vajinal doğumunda travma yaşamış olma, vajinismus hikayesi, doğumun planlanan günde olmasını istemek gibi nedenler medikal bir gereklilik olmasa da sezaryenle doğumu gerektirebilir. Gebelik süresince anne adayı bilinçlendikçe ve epidural anestezi alternatifi ile çoğu gebe normal doğum yapabilir. Yapılan çalışmalarda kadın doğum hekimlerinin %80 i  isteğe bağlı sezaryeni olumlu karşılamışlardır.

Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum (SSVD)

Sezaryen sonrası vajinal doğum gebenin durumuna, hastanenin donanımına göre gerçekleşebilir. Sezaryenden 2 yıl zaman geçmişse, ilk sezaryen baş pelvis uygunsuzluğu nedeni ile yapılmamışsa SSVD kararı alınabilir. Ancak gebenin takibi, doğum yaklaştığında muayene bulgularına göre karar verilmelidir.

SSVD de en büyük risk doğum kasılmaları ile sezaryena bağlı rahim dikişlerinin açılması (uterin rüptür), gebenin iç kanama geçirmesi ve bebeğin sıkıntıya girmesidir. Bu durumda gebe dakikalar içinde sezaryene alınmalıdır. SSVD yapılan hastanede doğumhane ve ameliyathane yan yana olmalı, tüm doğum ekibi hazır olmalı, erişkin-bebek yoğun bakım ünitesi donanımlı olmalı, gerekirse gebeye kan takılma imkanı hazır olmalıdır.

Bebeğin Duruşu Doğum Yöntemi Seçmede Önemli mi?

Bebeğin duruşu doğum zamanı yaklaştığında doğum yöntemi hakkında fikir verir. Bebeğin başı anne adayının pelvisinde ise normal doğum şansı yüksektir. Ancak bebeğin 37-39 haftaya kadar eli,ayağı,  poposu  pelviste ise sezaryen ile doğum tercih edilir. Erken haftalarda bebeğin duruşu önemsizdir.

Anne Karnında Bebek Doğum Kanalına Ne Zaman Girer?

Braxton Hicks kasılmaları doğuma hazırlık kasılmalarıdır. Halk arasında yalancı doğum ağrıları olarak bilinir. Bu kasılmalar doğum kasılmalarına benzer ama  şiddeti azdır. Gebelerin çoğu 32 haftadan sonra gün içinde 1-2 kez hafif kasık karın ağrısı yada karında sertleşme şeklinde  algılar. İlk gebelikte bu kasılmalarla 34-36  haftadan sonra bebek doğum kanalına doğru iner. İkinci ve sonraki gebeliklerde bebek gerçek doğum kasılmaları ile doğum kanalına girer. Bazen ilk gebeliklerde bebek ilerleyen haftalarda doğum kanalına girmemiş olsa da doğum kasılmaları başlayınca girer ve doğum seyri normal olarak ilerler. Doğum kasılmaları başlamadan, bebek doğum kanalına girmedi diyerek sezaryen yapmamak gerekir. Bebeğin doğum kanalına girmesi ve ilerlemesi vajinal muayene ile anlaşılır.

Bebek Doğum Kanalına Girdikten Sonra Sezaryen Olur Mu?

Evet böyle bir ihtimal vardır. Bebeğin doğum kanalına girmiş olması normal doğumu garantilemez. Doğum kanalımda ilerleme devam etmezse, rahim ağzı açıklığı duraklarsa, doğum eylemi sırasında bebek sıkıntıya girdiyse sezaryene geçilir.

En iyi Doğum Hangisidir? Hangi Yöntemi Tercih Etmeli?

Her doğum her bebek, her anne kendine özeldir. Herşey yolunda ise doğumun doğasına göre  bebek vajinal kanaldan normal doğumla dünyaya gelir. Yolunda gitmeyen durumlarda sezaryen anne ve bebek hayatını kurtaran önemli bir ameliyattır.

En Kolay ve Sağlıklı Doğum Hangisi?

Gebe takibi ve doğum takibinde amaç gereksiz müdahelelerden kaçınarak anne ve bebeği en sağlıklı şekilde kavuşturmaktır. Amaç kolayı değil sağlıklı olanı desteklemektir. Bebeğinize kavuşacağınız günü hayal edin sadece. Sağlıkla gelmesini dileyin. Sağlıkla olan her doğum size kolay gelecektir.

Normal Doğum Sonrası

Doğumdan sonraki 40 gün( 6 hafta) lohusalık dönemidir. Gebe vücudunda oluşan değişikliklerin gebelik öncesi haline geri dönme sürecidir. Bu dönemde anne ve bebeğin beden ve ruh sağlığının korunması için özenli bir bakım ve gereksinimi vardır. Normal doğumun en güzel tarafı gebenin doğum sonrası ayağa kalkıp rahat yürüyebilmesi, kendisinin ve bebeğinin ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebilmesidir.

  • Reçete edilmiş ilaçlarınızı kulllanın
  •  Hareketli olun. Gebelik ve doğum sonrası pıhtı atma riskinin arttığı bir dönemdir.
  • Bol su için, dengeli beslenin
  • Doğum sonrası rahim hemen küçülmez.Genellikle göbek hizasındadır.Karın bölgenize bastırdığınızda sert olarak ele gelir.Hem alınan kilolar, hemde rahim büyüklüğü nedeni ile karın bölgesi 20- 24 haftalık gebelik büyüklüğündedir.Zamanla küçülecektir.Çabuk küçülsün, karın bölgesi kalmasın diye sargı yapmak, korse giymek anlamsızdır.2. ve sonraki doğumlarda emzirirken salgılanan oksitosin hormonu rahim kasılmasına bağlı ağrı hissetmenize neden olabilir.
  • Normal doğumdan hemen sonra ayakta duş alınabilir.Dikişlerin kuru tutulması yeterlidir.Özel bir bakım, pansuman gerekmez.
  • Her emzirme sonrası anne sütü yada meme başını yumuşatan kremler sürülebilir.Bu kremlerin çoğunu yıkamak gerekmez.Bebek emerken meme başı ile birlikte çevredeki siyah areola dediğimiz bölge de ağza tutturulmalıdır. Meme başı küçük yada içine dönük anneler bazen silikon meme başlığı kullanmaya ihtiyaç duyabilirler.
  • Doğum sonrası ilk 3 gün yoğun kanama olabilir, zamanla kanama azalıp akıntıya dönüşür.40 gün dolana kadar leke kanamalar devam edebilir. Petlerinizi sık sık değiştirin. Kullanılan pedler emici, yumuşak, kokusuz olmalıdır.Sık sık değiştirilmeli pamuklu iç çamaşırı tercih edilmelidir.
  • Doğumdan 7-10 gün sonra şikayetiniz olmasa da kontrole gidin

Normal Doğum Sonrası Acil Durumlar Neledir?

Aşağıdaki durumlardan biri yada birkaçını yaşıyorsanız acil bir durum söz konusudur.

  • Ateş:Vücut ısısı 37.5 C yi geçerse (meme, idrar yolu, enfeksiyonu, sıvı açığı, memelerde süt birikmesi olabilir)
  • Kanama: Adet kanamasından fazla kanama olması
  • Bacaklarda, göğüste ağrı
  • Epizyotomi bölgesinde kızarıklık, morarma, şişlik, sonradan artan zonklayıcı tarzda ağrı
  • Bebeği sevmeme düşüncesi, bebeğin beslenme, uykusuyla ilgili derin kaygılar, bebeğe zarar verme korkusu, çökkün duygular, suçluluk duygusu(doğum sonrası depresyonun ilk bulguları olabilir)

 

 

 

Hepiniz çevrenizden ailenizden duyduğunuz doğum hikayelerinden haklı olarak etkilenirsiniz. Olumsuz sohbetlere izin vermeyin. Genetik faktörler önemsense de doğumunuz annenizin sizi doğurduğu gibi olmayabilir. Kendinize, bebeğinize ve ekibinize güvenin.

En iyi yöntem anne ve bebeğin en sağlıklı olduğu yöntemdir. Bu yöntem normal doğum da olabilir, sezaryen doğum da ….

Yıllardır  sayısız doğuma eşlik eden ekibimizle Ankara’nın en donanımlı hastanelerinde siz güzel ailelerimizin doğumlarına eşlik ediyoruz. Ekip olarak bize düşen görev, doğumda anne ve bebeğe güvenmek, annenin içindeki gücü açığa çıkararak ona duygusal ve bedensel desteği sağlamaktır. Bu ortamı sağladığımızda doğum çoğu zaman sorunsuz bir şekilde gerçekleşir. Sorun olduğunda ise ekip olarak, her türlü müdahele ile anne ve bebeği sağlıkla kavuşturmak için yanınızda olduğumuzu bilmelisiniz.