Erken gebelik kayıpları (düşükler) kadın hayatının en uzun dönemi olan üreme döneminde sık karşılaşılan problemlerinden biridir. Tekrarlayan gebelik kaybı her yıl 500.000’den fazla kadını etkilemekte olup tüm gebeliklerin % 0,5–3’ünde görülür. Tekrarlayan gebelik kayıpları, anne karnında bebek ölümü, yenidoğan ölümü, özürlü bebek taşıma ve doğurma, aile için duygusal travma yaratan süreçlerdir. Ne yazık ki nedenlerinin tam bilinememesi, tanı ve tedavinin sınırlı olması da bu süreci yürütmeyi zorlaştırır. Bu süreçte biz hekimlerin aile ile empati yaparak gereken araştırılmaları yapması ve duygusal destek vermesi çok önemlidir, göz ardı edilmemelidir.

Abortus (düşük) Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü’ne  göre 20. gebelik haftasından önce veya 500 gramın altındaki embriyo veya fetüs ve eklerinin tamamının ya da bir kısmının rahimden atılması düşük (abortus) olarak tanımlanır.12 gebelik haftasına kadar olan düşükler erken düşük, 12.–20. gebelik haftaları arasında olan düşükler ise geç düşük olarak adlandırılmaktadır.

Kendiliğinden düşük gebelerin sık yaşadığı bir problemdir. Gebelikte düşük olasılığı % 13-26 civarında olup düşüklerin çoğu ( %80 i ) 12 haftadan önce gerçekleşir. Ultrasonda gebelik kesesi görülse bile gebelerin % 15 i düşük yaparlar. . Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları  verilerine göre 2008-2013 yılları arasında Türkiye’de kendiliğinden düşük oranı %14 olarak tanımlanmıştır.

Tekrarlayan Düşük Nedir?

Tekrarlayan gebelik kayıpları (düşükler) 20. gebelik haftasından önce arka arkaya 2 kez veya daha fazla sayıda gebelik kaybı olarak tanımlanmaktadır. Tekrarlayan düşükler habitüel abortus olarak adlandırılır.

Düşük Belirtileri Nelerdir?

Düşüğün en önemli belirtisi kanama, parça düşürme, kasık ve karın ağrısıdır. Gebelik haftası büyüdükçe şikayetler daha fazla olur. Bazen de hiç belirti vermeden ultrasonografi ile tanı konulur.

tekrarlayan dusuk tedavisi

Tekrarlayan Düşük Neden Olur?

Olguların %40’ında bir neden gösterilememiştir. Genel olarak 7 başlık altında nedenler incelenebilir. Tekrarlayan gebelik kaybı, düşüğü olan kadınlarda hiçbir tedavi uygulanmasa da sağlıklı bir doğum yapma olasılıklarının yüksek olduğu unutulmamalıdır.

1) Genetik Nedenler:

Anormal kromozom yapısına sahip olan bebeklerin %90 u düşer yada ölür. Bu doğal bir seleksiyondur. Düşük materyali genetik olarak incelendiğinde en sık trizomiler görülür. Anne yaşının 35 den ileri olması anormal kromozomlu bebeklerle ilgili bulunmuştur. Baba yaşının 50 nin üzerinde olması da anormal yapıdaki sperm olasılığını artırır. Tekrarlayan gebelik kayıpları nedeni ile başvuran çiftlerin 20 de 1 inde babanın kromozomlarında dengeli translokasyon görülmüştür. Bu nedenle tekrarlayan düşüklerde babanın kromozom analizi önem taşır.

Düşük materyallerinin genetik olarak incelenmesi nedenler hakkında bilgi verebilir. Ancak her zaman yeterli sonuç alınamamakta olup maliyetinin yüksekliği nedeni ile rutin önerilmemektedir.

2) Endokrin Nedenler:

  •  Luteal faz yetmezliği: İlk 3 ay bebeğin büyümesi yumurtalıklardan salgılanan progesteron hormonu ile olmaktadır. Progesteron hormonunun yetersiz olamsına neden olan luteal faz defekti denilen durumlarda progesteron hormon desteği önerilir. Luteal faz defekti tanısı endometrial biopsi, seri progesteron hormonu ölçümleri ile konulur. Bu tanı yöntemleri ağrılı ve spesifik olmadığından tekrarlayan gebelik kayıplarında ampirik olarak progesteron hormonu tartışılsa da kullanılabilir. Prolaktin hormonunun yüksek olması progesteron düşüklüğü ile ilgili gibi görülse de, tekrarlayan gebelik kayıplarında yüksek prolaktin düzeyleri etkili görülmemiştir. Rutin prolaktin ölçümü tartışılır.
  • Diyabet: Kontrolsüz şeker hastalığı tekrarlayan gebelik kayıpları ve doğuştan anomalilerle ilgilidir. Diyabet hastalarının gebelik öncesi kan şekerinin ve Hba1c düzeylerinin normal seviyeye çekilmesi tekrarlayan gebelik kaybını engeller.
  • Troid fonksiyon bozuklukları olan troid bezinin az çalışması(hipotroidi), yada çok çalışması(hipertriodi) öncelikle üreme sistemini olumsuz etkiler. Gebelik öncesi ve gebelikte önerildiği gibi tekrarlayan gebelik kayıplarında TSH (troid stimülan hormon) mutlaka bakılmalıdır.
  • Polikistik over sendromu: Polikistik over sendromu olan kadınlarda insülin direnci, androjen hormonlarında artış, döl yatağının bebeği kabullenmesine ait anormallikler tekrarlayan gebelik kaybı riskini artırmaktadır (%36-56). Polikistik over sendromu olan kadınlar obes iseler, kilo verip gebe kalmalıdırlar.
  • Düşük over rezervi: Tekrarlayan gebelik kayıpları ile ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Yaşına bakmaksızın adetin 2 yada 3. gününde hormondeğerlerine bakmakta fayda vardır.

3) Anatomik Nedenler:

Rahim anomalileri: Tekrarlayan gebelik kayıplarının %5 inden, rahim anomalileri sorumludur. Rahim anomalilerinden en sık rahimde perde (septum) görülür. Septumu olanlarda spontan düşük riski septumun derecesine göre artar. Rahim anomalilerinin tanısı ilaçlı rahim filmi ve/veya histereskopi ile konulur.

  •  İlaçlı rahim filmi (HSG histeroslpingogafi) çekilmesi tekrarlayan gebelik kayıplarında rahim ile ilgili anatomik sorunların tanısı ve tedavisi için önemlidir. Ayrıca rahim içi yapışıklıklar da ilaçlı rahim filmi ile değerlendirilir.
  • Histeroskopi: İlaçlı rahim filmi ile anlaşılamayan problemlerin değerlendirilmesi ve tedavisi için rahim içi  kamera ile incelenir.
  • Rahim ağzı yetmezliği:  İlk 3 aydan sonra olan düşüklerin %10 rahim ağzı yetmezliği (servikal yetmezlik) nedeniyle olmaktadır. Genellikle ilk 3 aydan sonra ağrısız bir şekilde rahim ağzı açılır ve düşük gerçekleşir. Klasik tedavisi rahim ağzına dikiş atmaktır.
  • Rahim duvarında yapışıklık (aşerman sendromu): Rahim içine yapılan müdaheleler, kürtajlar, enfeksiyonlar yapışıklıklara neden olabilir. Rahim filmi ve/veya histeroskopi ile tanı konur. Histeroskopi ile yapışıklıklar açılır.

4) Enfeksiyonlar:

Bakteriyel vajinozis, klamidya trakomatis ve mikoplasma infeksiyonlarının tekrarlayan gebelik kayıpları ile ilişkisi araştırılmış ancak kesin ilişki gösterilememiştir. Rutin tarama önerilmez.

5) İmmunolojik Nedenler:

İmmunolojik mekanizmaların hiç biri, insanda kesin olarak gösterilememiş olmasına rağmen rahimin, bebeği reddedişi olarak adlandırılabilir. İmmunolojik mekanizmayı baskılayan kortikosteroidler tedavide kullanılabilir.

6) Trombofililer:

Halk arasında pıhtılaşma hastalığı olarak bilinen trombofililerin tekrarlayan gebelik kayıplarında etkisi hala tartışmalıdır. Trombofililer edinsel ve kalıtsal olarak 2 başlıkta incelenir. Trombofilik bozuklukları olan olgularda olmayanlara göre gebelik komplikasyonları riski 3-8 kat artar. Seçilmiş tekrarlayan gebelik kayıpları olgularında trombofili insidansı %60’lara kadar çıkabilmektedir. Kalıtsal olanların tanısı genetik inceleme ile, edinsel olanların tanısı da kanda bakılan bazı biokimyasal belirteçlerle konur.

Her 2 durumda tromboza eğilim artmıştır. Edinsel trombofililer tekrarlayan gebelik kayıplarının %5-10 undan sorumludur. Trombofililere bağlı gebelik kayıpları daha çok ileri haftalarda olmaktadır. Testlerin yanında aile öyküsü, kadına ait tromboz öyküsü, gebelik kaybının haftası gibi değerlendirmelere göre kan sulandırıcı iğneler ve/veya düşük doz aspirin kullanılır. Doğum sonrası, lohusalık dönemi pıhtı atma riskinin daha arttığı bir dönem olduğu için, gebeliğinde kan sulandırıcı iğne kullananların tedaviye lohusalık döneminde de devam etmesi önemlidir.

7) Diğer  Nedenler:

Üreme sağlığı konusunda bilgilerimiz arttıkça bazı gebeliklerin neden hep başarısızlıkla sonuçlandığını daha iyi anlamaktayız. Günümüzde bilinen yöntemlere rağmen tekrarlayan düşükler nedeniyle incelenen hastaların yaklaşık yarısında kesin bir neden bulunamamaktadır. Kafein, etanol, nikotin ve diğer sigara metabolitlerinin üreme sisteminde doza bağımlı negatif etkileri vardır. Arsenik, cıva, kurşun, etilen oksit, formaldehid ve benzeri kimyasallar ile radyasyon gibi etkenlerde üremeyi olumsuz etkilemektedir.

Tekrarlayan Düşükte Tanı Nasıl Koyulur?

Düşük tanısı ultrasonografi ve/veya kanda gebelik testi ile konur. Kanama, kasık ağrısı şikayeti olan yada rutin kontrole gelen gebede ultrasonografi ile gebelik kesesi ve embriyo değerlendirilir. Ultrasonografide gebelik kesesinin yeri, gebelik haftası ile uyumu, embriyonun varlığı ve  kalp atımı, yolk kesesi, gebelik kesesi etrafında kanama alanı değerlendirilir. Bazen de gebe, evde kanama ve parça düşürme şikayeti ile gelir.

Bu durumda da ultrasonografi düşük olup olmadığına ve kürtaj gerekliliğine karar vermek en için gerekli alettir. Kanda gebelik testi pozitif olup (beta  Hcg değeri 2000 mu/L üzerinde) ultrasonogarfide gebeliğin görülmediği durumlarda dış gebelik akla gelmelidir. Beta Hcg değeri düşük olgularda kan testi takibi ile gebeliğin sağlıklı olup olmadığına karar verilir.

Tekrarlayan düşük tanısı tamamen ailenin hikayesine göre konur. 2 yada daha fazla bebeğini kaybeden kadın tekrarlayan gebelik kaybı tanısı alır. Önemli olan bir nedeni olup olmadığına karar vermektir. Haklı olarak aileler bir gebelik kaybı yaşasa bile nedenini öğrenmek ister.

tekrarlayan dusukler

Tekrarlayan Düşüklerde Ne Gibi Testler Yapılmalıdır?

Tekrarlayan gebelik kayıplarında yukarda adı geçen tüm olası sebepler araştırılmalıdır.  Tüm testler yapılsa da tekrarlayan düşüklerde % 50 bir neden bulunamaz. Olası nedenlerin araştırılması için yapılması gerekenler şunlardır.

  •  Hormon ve biyokimya testleri: Adetin 2 yada üçüncü günü hormon testleri, tam kan sayımı ve biokimya testleri istenir. Gebelik planlayan anne adaylarında troid fonksiyon testleri ve kan şekeri normal olmalıdır. Troid hastaları, diabeti olan kadınlar doktorları onayladıktan sonra gebe kalmalıdırlar. Yumurtlama döneminden sonra salgılanan progesteron hormon eksikliği yerine konularak luteal faz defekti denilen durum engellenmiş olur. Hormon testleri yumurta rezervinin az olduğunu gösteren kadınlarda gecikmeden tüp bebek yapılmalıdır. Polikistik overli kadınlar kilo vermeli, insülin direnci varsa gebelik öncesi tedavi olmalıdır.
  •  İlaçlı rahim filmi (HSG histeroslpingogafi) çekilmesi tekrarlayan gebelik kayıplarında rahim ile ilgili anatomik sorunların tanısı ve tedavisi için önemlidir. Ayrıca rahim içi yapışıklıklar da ilaçlı rahim filmi ile değerlendirilir.
  • Histeroskopi: İlaçlı rahim filmi ile anlaşılamayan problemlerin değerlendirilmesi ve tedavisi için rahim içi  kamera ile incelenir.
  • Anne ve baba adayının kromozom testleri: Tekrarlayan düşükler anne ve baba adayı sağlıklı görünsede taşıdıkları anormal kromozomlardan kaynaklanabilir. Kromozom analizinde problem izlenen çiftlerde tüp bebek yöntemiyle genetik testi yapılan sağlıklı embriyo seçimi ile düşük engellenmiş olur.
  • Kan pıhtılaşması testleri: Kan pıhtılaşma hastalığı olarak bilinen trombofililer genetik yada sonradan kazanılmış olabilir. Kalıtsal olanların tanısı genetik inceleme ile, edinsel olanların tanısı da kanda bakılan bazı biokimyasal belirteçlerle konur. Her 2 durumda tromboza eğilim artmıştır. Edinsel trombofililer (antifosfolipid sendromu) tekrarlayan gebelik kayıplarının %5-10 undan sorumludur. Trombofililere bağlı gebelik kayıpları daha çok ileri haftalarda olmaktadır.
  • Sperm analizi: Sağlıklı gebelikler için sağlıklı bir yumurta ile sağlıklı bir spermin döllenmesi gerekir. Sağlıklı yumurtayı değerlendirmek tüp bebek yapılmayan kadınlarda neredeyse imkansızdır. Ancak sperm analizi erkek üreme hücresi hakkında bilgi verir. Testin yapılmasında fayda vardır. Anormal sonuç varsa erkek ürolog tarafından değerlendirilmelidir.

Düşük Olmaması İçin Ne Yapılabilir?

Düşük sonrası doktorun önerdiği testler yaptırılmalı ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Sigara ve alkol tüketimi hem kadın hem erkek üreme sağlığını olumsuz etkiler, tüketilmemelidir. Hipotrodi hastalığında her sabah alacağınız küçük bir ilaç tekrarlayan düşüğü önlediği gibi bazen de tüp bebek gibi meşakkatli bir tedavi süreci olabilir. Önemli olan çifte uygun danışmanlık verilmesi ve tedavinin planlanmasıdır. Düşük olmaması için istirahatin bir faydası yoktur. Sadece rahim ağzı yetmezliği olup dikiş atılan gebelerde yatak istirahati önerilir.

Tekrarlayan Düşük Tedavisi Nasıl Yapılır?

Tekrarlayan düşük tedavisi, bulunursa nedene yöneliktir. Polikistik over sendromunda ideal kilonun sağlanması, insülin direnci tedavisi, troid hastalıklarının tedavisi, rahimde anatomik problemlerin cerrahi olarak düzeltilmesi, trombofili hastalarında kan sulandırıcı ilaç tedavileri ile tekrarlayan düşükler tedavi edilir. Kromozomal hastalıklar, ileri kadın yaşında tüp bebek tedavisi yapılmalıdır. Tekrarlayan düşükler rahim ağzı yetmezliğinden kaynaklanıyorsa gebeliğin 12 haftasından sonra rahim ağzına dikiş atılır.

Tekrarlayan düşüklerin % 50 sinde bir neden bulunamaz. Neden bulunamayınca aileler bazen umutsuzluğa kapılır. Oysa ki tekrarlayan düşük yapan kadınların %70-75 i sağlıklı bir bebek dünyaya getirirler. Erken hafta düşüklerinin çoğu bebekte olan kromozom anomalilerine (anne babadan bağımsız) bağlıdır ve gebeliğin düşükle sonuçlanması doğal seleksiyondır. Tekrarlayan düşük değil tek düşük yaşanması bile aileler için yıpratıcıdır. İleri haftalarda bebeğin anomalili olduğu öğrenmek aileler için çok daha üzücü olmaktadır. Bu süreçte ailelere destek olmak, bardağın dolu tarafından bakmalarını sağlamak önemlidir.

Tekrarlayan Düşüklerle İlgili Sorular

Bir düşük sonrası tekrar düşük olur mu?

Düşük genellikle bir kez olur. Tüm gebeliklerde ilk 3 ay içinde gebelerin % 15 i düşük yapar. Düşüğün nedeni de çoğu kez bebekte olan genetik problemlerden kaynaklanır. 1 kez düşük yapan kadının sonra ki gebeliğinde düşük yapma riski % 5 den azdır.

Düşük nasıl anlaşılır?

Düşük kasık ağrısı, kanama şikayeti ile doktora başvuran kadının ultrasonografik incelenmesi ile anlaşılır. Bazen evde parça düşürerek yoğun kanama yaşanabilir. Parça düşürme hikayesi olsa da ultrasonografi ile muayene esastır. Bazende hiç belirti vermeden rutin kontrolde doktorunuz düşük yapacağınızı yada gebeliğin sağlıksız olduğunu söyleyerek kürtaj olmanız gerektiğini söyler.

Düşükten sonra doktora gitmeli mi?

Düşükten sonra mutlaka doktora gitmelidir. Yoğun kanama ve kasık ağrısı ile parça düşürmek çoğu kez düşük olduğunu gösterir. Ancak içerde parça kalıp kalmadığını anlamak ve düşük nedenlerinin değerlendirilmesi için mutlaka doktora başvurulmalıdır. 8 hafta sonrası düşük yapan kan uyuşmazlığı olan kadınlara uyuşmazlık iğnesi yapılmalıdır.

Kimyasal gebelik nedir?

Kimyasal (biyokimyasal) gebelik, gebelik testlerinde gebeliğin var görülmesi ancak gebeliğin, ultrasonda görülme aşamasına gelmeden sonlanmasıdır. Kimyasal gebelik düşük olarak kabul edilmez. Düşük denilmesi için gebelik kesesinin ultrasonda görülmesi gerekir.

Düşük materyalinde hangi incelemeler yapılır?

Evde kendiliğinden olan düşüklerde inceleme yapma şansı yoktur. Kürtajla sonlandırılan gebeliklerde mutlaka materyal patolojiye gönderilir. Patolojide gebelik kaybına hatta kansere neden olabilen trofoblastik hastalık (mol gebeliği) araştırılır. Gebelik haftası 9 haftadan büyükse embriyoda genetik inceleme yapılarak kromozomal hastalık olup olmadığı değerlendirilebilir. Ancak ölü gebeliklerde genetik inceleme için her zaman hücre kültüründe üreme sağlanamaz ve sonuç alınamayabilir. Özetle düşük materyalinde patolojik ve genetik inceleme yapılabilir.

Embriyoda kromozom bozukluğu neden olur?

Kromozom bozukluğu olan embriyolar rahim duvarına tutunamazlar ve gebelik gerçekleşmez. Rahim duvarına tutunsalar da gebelik düşükle sonuçlanabilir (doğanın koruması) yada ileri haftalarda yapılan testler ve ultrasonografi ile bebeğin hasta olduğu anlaşılır. Erken gebelik kayıplarına neden olan kromozomal bozukluklar, ileri kadın yaşına bağlı sağlıksız yumurtalardan yada dengeli translokasyonu olan erkek spermlerinden kaynaklanır. Böyle durumlarda tüp bebek tedavisi ile elde edilen embriyolara genetik inceleme yapılarak sağlıklı embriyo seçimleri ile tekrarlayan düşük tedavi edilmeye çalışılır.

Hangi hastalıklar tekrarlayan düşüklere sebep olur?

Anne adayında ileri yaş, polikistik over sendromu, obesite, diabet, troid hastalıkları, trombofililer, rahim anomalileri, kromozom ve translokasyon taşıyıcılığı tekrarlayan düşüklere neden olur.

Baba adayında translokasyon ve kromozom hastalık taşıyıcılığı tekrarlayan düşüğe neden olur. Sperm parametrelerinde bozukluk ve sperm DNA hasarları da düşükten sorumludur. Tekrarlayan düşük hikayesi olan ailelerde erkekte sperm analizi mutlaka yapılmalıdır.

Anne ve babada genetik problem olma ihtimali % 2 dir.

Genetik anormallik nedir?

Genetik anormallik vücudun herhangi bir sistemindeki bozukluklarla karakterize  ve anormal kromozom sayısı veya yapısının neden olduğu durumdur. Genetik bilimi sayesinde günümüzde bir çok hastalığın tanısı konulabilmekte ve tedavi için yöntemler uygulanabilmektedir.

Kaç kere düşük yapılır?

Düşük 1 kez olabildiği gibi 10 kez de olabilir. Bir kez düşük yapan kadının tekrar düşük yapma riski biraz artar. Düşük sayısı arttıkça tekrar düşük yapma olasılığı da ne yazık ki artmaktadır.

Erkeğe bağlı faktörler ve tekrarlayan gebelik kaybı ilişkisi

Tekrarlayan gebelik kayıplarında bebeği kadın taşıdığı için toplumsal olarak hep kadında sorun olduğu düşünülür. Oysa ki bebek yani embriyo sağlıklı bir yumurta ve sağlıklı bir spermin döllenmesi ile oluşur. Bazen sağlıklı bir döllenme olsa da hücrelerin bölünme aşamasında olan hatalar kromozomal hastalıklı embriyo oluşmasına neden olur.

Tekrarlayan gebelik kayıplarında erkeğe bağlı faktörler göz ardı edilmemelidir.

Erkeklerde kromozom anomalileri, sperm faktörleri, erkeğin yaşı önemlidir. Erkekte kromozom testleri ile genetik problem araştırılmakla beraber sperm analizi de mutlaka incelenmelidir. Çevresel faktörler spermlerde DNA hasarı yaparak tekrarlayan düşüklere neden olabilir. Üreme sağlığında hep kadın yaşı konuşulurken artık erkek yaşı da önemsenmeye başlamıştır. Çoğu yayınlarda erkeklerde 35 özellikle 40 yaşından sonra erkekte üreme potansiyelinin azalması ve spermlerde sayısal ve kromozomal bozuklukların arttığı gösterilmiştir. 50 yaş üzeri erkeklerde üreme potansiyeli azalır.

Antifosfolipid sendromu tedavi edilebilir mi?

Antifosfolipid sendromu edinsel trombofilidir. Gebelik kaybı ile olan ilişkisinin yanında gebede tromboz riskini artırarak hayati risk oluşturur. Sendromun bir tedavisi yoktur. Ancak adı geçen riskleri azaltmak için gebelikte kan sulandırıcı ilaç tedavisi uygulanır.

Düşüğe neden olan genetik hastalıklar nelerdir?

Düşüğe neden olan genetik hastalıkların çoğu trizomi, monozomi yada poliploidilerdir. Erken dönem düşüklerin % 70 i bebekte olan genetik sorunlardan kaynaklanır. Bunun tespit edilmesi iyi bi şeydir aslında. Çünkü sonra ki gebelikler % 75 olasılıkla sağlıklı olacaktır. Genetik problem olan bebeklerin anne babalarının genetikleri çok büyük olasılıkla normaldir.

Tekrarlayan düşüklerde neden tüp bebek yapılır?

Anne ve/ veya baba adayında translokasyon yada genetik bir hastalık taşıyıcılığı tespit edilen tekrarlayan düşük olgularında ,embriyolara genetik inceleme ile seçilen sağlıklı embriyo ile sağlıklı gebelik  için tüp bebek yapılır. Anne adayına ilaçlar verilerek çok sayıda yumurta oluşturulur. Elde edilen yumurtalarla spermler döllendirilir ve oluşan embriyolara 5. gün biopsi yapılarak genetik yapıları incelenir. Test sonuçları zaman aldığı için o ay embriyo transferi yapılmaz.

Sağlıklı embriyo seçimi ile sonraki ay yada ailenin tercih ettiği zaman transfer yapılır. Bazende embriyoların hepsi sağlıksız olabilir. Böyle durumlarda tekrar tüp bebek tedavisi başlanır. Tüp bebek tedavisi ve embriyoların genetik incelenmesi maliyetli bir tedavidir.

Tekrarlayan gebelik kayıplarında çoğu kez altta yatan bir neden bulunamaz. Neden bulunursa tedavi nedene yönelik olarak uygulanır. Tekrarlayan düşük yaşayan ailelerin sağlıkla bebek sahibi olma şansı, tekrar düşük yaşama olasılığından çok çok daha fazladır. Asetilsalisilik asit (a*****n), kan sulandırıcı iğneler, düşük önleyici olarak bilinen progesteronlar ve immunoterapinin faydası yoktur. Kliniğimizde tekrarlayan düşük takibi, gerekli testleri ve tedavisi yapılmaktadır. Tekrarlayan düşüklerle ilgili ayrıntılı bilgi ve randevu için 03122877079 u arayabilir, whatsapptan yazabilirsiniz.