Gebelik isteyen çiftlerle görüşme ve muayene ile değerlendirme yaptıktan sonra, nedenin araştırılmasında yapılan testler bize tanı koymakta yardımcıdır. Nelerdir bu testler? Uygun zamanda yapılmış mıdır? Ne yazık ki pek çok çift kulaktan dolma bilgilerle gerekli gereksiz testler ellerinde, doktora muayene bile olmadan sadece danışarak gebelik sağlamaya çalışıyorlar.
Özellikle adetin 2. yada 3. günü vajinal ultrason yaparak rahim, döl yatağı ve yumurtalıkların değerlendirilmesi çok önemlidir.
Öncelikle ayrıntılı öykü alınması ve muayene, sonrasında testlerin planlanması önemlidir.
HORMON TESTLERİ
Kadında üremenin değerlendirilmesinde en önemli incelemelerin başında gelir.
FSH: Follikül uyarıcı hormon, hipofiz bezinden salgılanır. Yumurtalıklardan estrojen hormonu salınımını uyarır. Adetin 2. yada 3. günü kan alınarak değerlendirilir. Yaş ilerledikçe yada over rezervi azaldığında FSH değeri yükselir. Adetin ilk 5 günü içinde bakıldığında üreme çağındaki kadınlarda normal değeri 2,00 – 12.00 mIu/ml dir.
LH: Luteinizan hormon hipofiz bezinden salgılanır. Yumurtalıklara etki ederek androjen denilen hormon üretimini sağlar ve bu hormonlar yine estrojene dönüşür. Ana etkisi yumurtlamayı sağlamaktır. Üreme çağındaki kadınlarda adetin ilk 5 günü içinde 5-25 IU/L dir.
TSH:Troid uyarıcı hormon, hipofiz bezinden salgılanır. Metabolizma ve üreme için çok etkili troid bezinin çalışması ile ilgili fikir verir. Gebelik planlanan kadınlarda 2.5 mUl/Lnin altında olmalıdır.
E2: Estradiol yumurtalıklardan salgılanan bir hormondur, FSH hormonunun denetimindedir. Üreme çağındaki kadınlarda, adetin 2. – 3. günlerinde 30 – 80 pg/ml dir. Yumurta büyürken adet döngüsüne göre yükselme gösterir.
P: Progesteron yumurtalıklardan salgılanır, LH hormonunun denetimindedir. Yumurtlama olduktan 7 gün sonra kanda 6 ng/ml nin üzerinde olması yumurtlamanın olduğunu gösterir. Döl yatağını gebeliğe hazırlar. Gebeliğin devamında ve gebelikte meme dokusunun gelişiminde önemli bir hormondur.
Gebelikte düşük tehdidi ve servikal yetmezlik durumlarında, gebeliğin devamını sağlamak için progesteron hormonu içeren ilaçlar kullanılır. Ayrıca aşılama ve tüp bebek tedavisinde yumurtlamayı destekleyici iğne tedavileri, yumurtalıklardan progesteron hormon salgısını azalttığı için, bu tedavi aşamalarında da yumurtlama sonrası progesteron hormon desteği verilmektedir.
PRL (Prolaktin), hipofiz bezinden salgılanır. Süt hormonu olarak da bilinir. Doğumda süt salgısından sorumludur. Yüksekliği yumurtlamayı bozduğundan gebe kalamayan kadınlarda test yapılması önemlidir. Tetkiki sabah saatlerinde, adetin 2 yada 3 günü ve aç olarak yapmak gereklidir. Tok olmak, fiziksel aktivite, troid hastalıkları, gebelik, bazı ilaçlar prolaktin hormonunu yükseltebilir. Polikistik overli kadınlarda hafif düzeyde prolaktin yüksekliği olabilir.
AMH (Antimüllerian hormon): Yumurtalıklarda gelişmekte olan yumurtalardan salgılanan bir hormondur. Çoğu doktor tarafından yumurtalık rezervini en iyi gösteren test olarak kabul edilir.Kadınlarda ultrasonla göremediğimiz, daha sonra büyümesi beklenen yumurtalar hakkında bilgi verir. Diğer hormonlar gibi adetin belli günlerinde değişiklik göstermez. Kadın yaşı arttıkça, ultrasonda görünen yumurta hücrelerinin sayısı azaldığı gibi, AMH seviyeleri de düşmeye başlar.
Menopoza yakın bir kadında çok düşük seviyeler tespit edilebildiği gibi, bazen polikistik over sendromu olup çok sayıda küçük yumurta hücresi olan kadınlarda çok yüksek (normalin 2-3 katı) AMH düzeyleri ile karşılaşılabilir.Adetin herhangi gününde test yapılabilir. 1.5 ng/ml üzerindeki değerler normal olarak kabul edilir.AMH değeri yumurta sayısı ile ilgilidir, yumurta kalitesini göstermez.
Tüp bebek yapılan düşük AMH’lı kadınlarda iyi kalitede ama az sayıda yumurta toplanabilir ve sağlıklı gebelikler elde edilebilir.Yüksek AMH değeri olan polikistik overli kadınlarda, tüp bebek için kullanılan ilaç dozu çok iyi ayarlanmalıdır, çok sayıda gelişen yumurta kadında hiperstimülasyon sendromuna neden olabilir.
AMH değerleri
< 0.5 ng/ml :Çok düşük, yumurtalık rezervi iyi değil
*0.5-1.5 ng/ml :Düşük, normalden az yumurtalık rezervi. Tüp bebek için acele edilmelidir.
*1.5-4 ng/ml : Normal yumurtalık rezervi
*>4 ng/ml :Yüksek değer. Fazla sayıda yumurta olduğunu gösterir. Genellikle polikistik over sendromlu kadınlarda görülür.Yüksek(6 ng/ml üzerindeki) AMH değerleri, ilaçlarla uyarılan yumurtalıkların fazla cevap(overian hiperstimülasyon) vereceğini gösterir.
***Sadece AMH değerlerine göre karar vermek doğru değildir. Muayene bulguları ve diğer hormon testleri de çok önemlidir. AMH nın sadece yumurta sayısı az, yumurtalık rezervi kötü düşünülen kadınlarda yapılması önerilir. Pahalı bir testtir.AMH değeri düşük olup kalitesi yumurtası olan, sağlıklı gebeliği olan pek çok kadın vardır.Sadece zamanı iyi kullanmanızı, moralinizi hemen bozmamanızı tavsiye ediyorum.AMH değeri düşük olup, yakında gebelik planlamayan kadınların yumurtalarını dondurmaları da bir seçenektir.
Kadının yaşı arttıkça yumurtalıklarında yumurta sayısı ve AMH azalır, FSH artar.
İnfertilite (kısırlık) testlerinde hormonlarla beraber gebelik öncesi rutin yapılan kan testlerinin de yapılması önemlidir. Özellikle hepatit B ve rubella aşısı olmayanların aşıları yapılmalıdır.
SPERM (SEMEN) ANALİZİ
1 yıl korunmasız ilişkiye rağmen gebelik olmayan çiftlerin %40 ında kadına ait nedenler, %40ında erkeğe ait nedenler, %10 unda her ikisine ait nedenler bulunmuştur. %10 çiftte herhangi bir problem tespit edilememiştir. Bu nedenle yapılacak testler içinde sperm analizi önemlidir.
Sperm örneğini erkekler mastürbasyonla verir. İdeal olan, analizin yapılacağı merkezde spermin verilmesidir. Örnek için geniş ağızlı, steril kap kullanılır. Çoğu merkezde bu işlem için özel odalar, erkekte cinsel uyarıyı sağlamak için dergi vs görseller hazırlanmıştır. Örneği vermekte zorlanan erkeklerin eşi de odaya alınabilir. Bu ortamda sperm veremeyen erkeklerin spermin toplandığı kabı alarak evde sperm vermesi de bir seçenektir. Evde toplanan spermler vücut ısısında, 30 dakikada analizin yapılacağı merkeze getirilmelidir.
- Mastürbasyon sırasında kayganlaştırıcı madde, sabun kullanılmamalıdır.
- Analiz öncesi 2 – 5 gün cinsel perhiz önerilir.
- Kabın içine ve kapağın iç yüzüne, penis ve parmaklar değmemelidir.
- Meninin tamamı kabın içinde olmalıdır.
- Tek analiz yeterli olmayabilir. 4 – 8 hafta sonra tekrar etmek gerekli olabilir.
Sperm (semen analizi) normal değeri
Referans Değerler
Volüm : 2 – 6 ml
Viskozite : –
Likefaksiyon süresi : < 60 dakida
Total sperm sayısı : > 40 milyon
Mililitrede sperm sayısı : > 20 milyon/ml
Hareket : > %50
Aglütinasyon : –
Lökosit : 1< milyon/ml
Morfoloji(kruger) : > %4
RAHİM FİLMİ
HSG (histerosalpingorafi) yani ilaçlı rahim filmi, kısırlık nedeni ile başvuran kadınlarda rahim boşluğunun ve tüplerin durumunu incelemek için çekilen ilaçlı röntgen filmidir. Eskiden kullanılan aletler ve cihazlar nedeni ile ağrılı bir işlem olduğundan hastalar tarafından korkulan bir tekniktir.
Ancak yeni tekniklerle çekilmesi çok kolay ve ağrısız olmaktadır. Adet bitimini takiben çekim yapılmalıdır. Adet olunca monodoks adındaki antibiotik bol su ile ve tok karnına önerilir. HSG çekileceği saatten 1 saat önce ağrı kesici almak işlemi kolaylaştıracaktır. Plastik kanül kullanımı ve skopi ile çekilmesi ile işlem kolaylıkla tamamlanır.
HSG (HİSTEROSALPİNGOGRAFİ)
Histero – Salpingo – Grafi ( HSG) kelimelerinin birleşmesinde meydana gelmiştir. Bunda histero rahim, salpingo tüpler, grafi de görüntüleme anlamlarına gelmektedir. Yani, özetle HSG, rahim ve tüplerin radyolojik olarak görüntülemesine verilen isimdir. Adet bitimini takiben çekilir.
Gebelik olursa verilen ilacın ve röntgenin bebeğe zarar vermemesi için yumurtlama döneminden önce çekilmesi gereklidir. Ayrıca adet sonrası dönemde ilacın rahim içine dağılımı daha iyidir. İşlem öncesi antibiyotik başlanır. Jinekolojik muayenede yatar gibi kadının bacaklarını açması istenir. Vajinaya muayene aleti takılır. Vajina antiseptik solüsyonla temizlenir. Plastik ve ince kateterle rahim içine ilaç verilir. Verilen ilacın rahim ve tüplerden geçişi skopide izlenir.
Böylelikle gereksiz ilaç verilmesi ve hastanın ağrı duyması engellenmiş olur. Günümüzde kullanılan plastik ve ince kateterler ve görüntüleme teknikleri sayesinde HSG artık ağrısız çekilmektedir. HSG ile rahim içi, endometrial polip, submukozmyom gibi kitlelerle, uterin sineşi adı verilen rahim içi yapışıklıklar gibi rahime ait problemler ve opak maddenin tüpler içinde ilerleyişi ve karın içine yayılışı sonrasında tüplerin durumu araştırılır.
Tüplerin birinde veya her ikisinde birden kısmi ya da tam bir tıkanıklık olup olmadığı anlaşılabilir. Tüplerin tıkanıklık haline ” tubal obstruksiyon ” adı verilir. Tüplerden geçiş izlenmezse her zaman tüpler kapalı anlamına gelmez. Bu durum ” tubal spasm ” olarak bilinir ve gerçekte tüpler açık olduğu halde filmde kapalıymış gibi bir durum ortaya çıkarır. Emin olmak için laparoskopi yapılarak tüplerin durumu değerlendirilir. Laparoskopide tubal obstrüksiyon tanısı konulmuşsa tüp bebek yapılmalıdır.
HSG, infertilite araştırmalarında sıklıkla rutin olarak uygulanan bir yöntemdir. En önemli avantajlarından birisi de HSG’ nin tedavi edici özelliğidir. Şöyle ki; HSG çekilmesini takiben tüplerin içindeki küçük yapışıklıkların açılması, tüplerde salgıların oluşturduğu tıkaçların açılması söz konusudur.
İnfertil (kısırlık sorunu olan) bir kadında diğer parametreler normal ise ve HSG çekilmesine rağmen tüm bulgular normal olsa bile kişi infertilite tedavisine başlanmasa filmin çekiminden sonraki 6 ayda gebelik oranları artmaktadır. Bu nedenle HSG kısırlık tedavisinde hem teşhis için hem de tedavi için önemli bir yöntemdir.